her şey bir acının bilincine varmakla başladı
bir taşı kaldırıp bakmakla, bir kapıyı açmakla
bir el, hep bir şeyler yazdı biz doğduktan bu yana
şimdi bütün yaşadıklarım karalama kâğıtlarında kaldı.
Bazen ne yazacağını bilmeden öylece oturuyordu. Kafasındaki kargaşadan seçmesi gerekenleri seçemiyor, bu yetmezmiş gibi tüm kargaşayı kalemden dışarı fırlatmak istiyordu. Bu kargaşanın kafasında olmasının bir sebebi olduğu kanaatindeydi. O hâlde neden içinden sadece bazılarını seçip kağıtta bir yer sahibi olmalarını sağlamalıydı?
Nihayetinde o yazmadıkça bu karalama gibi gözüken karmaşık düşünceler kimsenin zihnine ulaşmayacaktı. Kimse onun bir sonraki kelimesini bilemeyecekti. Bir yere yazana kadar düşünceleri onundu, bir yere yazdıktan sonra ise düşüncesi artık herkese ait olabilirdi.
Yüreğim ;geçmişin sokağında
Bir kapı kolu ,
Dövülmeyi bekleyen ,
Ellerim ,
Yeşil bir ışkın
Öpülmeye hasret,
Bir tel verdim postaya
Kaç mevsim eskidi
Ulaşmadı , haftda ayda
Gelse de artık , befayda.
Mustafa Asiltekin
#AğustosKonuşmaları💐❣️📻🌸
Ne dünyadan
ne dünyalı,
dünyadan geçer idir
Âdemoğlu.
Herkes özlem içinde
fark eder ya da etmez,
kimisi unutmayı
kimisi kaçmayı
kimisi de yüzleşmeyi seçer
bağrında yanan hasret
içindeki rûhun çilesi ile.
Kimisi dünyada arar Cenneti
kimisi leyla da
kimisi Mevlâ da
kimisi rüyada
kimisi duada
kimisi ahiret hayatında.
Ama herkes arayış
özlem
ve uzaklık içinde.
Gurbet içimizde saklı.
Camların eşiğinde yorgun yüzler…
Kimi uzaklara düşen gözleriyle, kimi de hayallerin saçağında dağılır gurbetin yüzüne…
Sonra kulağına bir türkü damlar , yorgun ve eskimiş bir vagonun tavanından .
Kimi de gecede yıldızın altında , keçenin yamacında anteni kırık bir radyodan şiirin zülüflerine tutunur …
Mustafa ASİLTEKİN
#AğustosGünlükleri💐📻🌸❣️
Hürriyet için atılan çığlıklar
Hasretin kavurduğu gönül
Bileğine vurulan prangalar
Âzâd ister gönül.
Rûh yaşatır sana kasvet
Çünkü o O'na hasret
Özgürlüğe ve Hakîkate âşık.
Akıl, sana sesleniyorum
Hapsetme yüreğini dünyâya
O hürriyete âşık
Rûhunla barış
Ve yüreğini dinle
Âzad et gönlünü
Yürüsün
Vuslata ersin
Îmanla