Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Hayatta kendi düşüncelerim ve kararlarımdan başka birtakım kuvvetlerin emri altına girmek asla tahammül edemeyeceğim bir şeydi. Aynı zamanda, seninle beraber bulun­duğum müddetçe, nedense irademi kullanamadığımı gördüm. Sana, senin iradene tabi olmak bana ağır gelmezdi, fakat ara­mızda hiç olmasa en küçük bir müşterek nokta bulunması, yap­tıklarından hiç olmazsa bir kısmını benim de doğru ve iyi bul­mam lazımdı. Kendi kendime hiçbir zaman yapamayacağım şeyleri, sırf bilmediğim bir kuvvete tabi olmak yüzünden, bo­yuna tekrar etmek beni düşündürdü ve nihayet, aylardan beri kaçtığım bu karan verdirdi.
Reklam
Burada şaşırtıcı olan, şuranın temsil ettiği karar alma mekanizmasının değişmediği ve sarsılmadığı, aksine dengelenip istikrar kazandığı gerçeğidir. Şöyle ki, komutan ne şuranın olumlu sonuç doğurmadığını söylemiş ne de Medine dışında savaşmayı teklif eden sahâbîleri kınamıştır. Gelecek savaş kararlarını kendi başına veya az sayıdaki yardımcılarıyla birlikte alma karan da vermemiştir. Tam tersine, Kur'an Uhud'dan sonra şûra mekanizmasını daha da pekiştirmiş ve Hz. Peygamber'den meşverete devam etmesini istemişti: "Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allah'a güven, doğrusu Allah güvenenleri sever."13 13. Âli İmran, 159
Sayfa 309 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Ankara'da şapkaya yönelik iki dava görülmüştür. Maraş olaylarında yargılanıp, idam kararlan uygulananların dışında, Valinin Başkent'e gönderdiği sanıklar yargılanmış; bunlardan Molla İbrahim, Bayraktar Hamdi, İnşaallah-Maşaallah Ali ve Pekmezci Hüseyin idama, ondört sanık da onbeşer yıla mahkum olmuşlardır. İkinci mahkemede ise 5 Şubat 1926'da Babaeski eski müftüsü Ali Rıza ile savcının üç yıl ceza istemesine karşın İskilipli Atıf Hoca idama mahkum edildiler. Ankara İstiklâl mahkemesinin 70'in üzerinde Vicahi, 50'nin üzerinde giyabi idam karan verdiğini biliyoruz. Ne var ki Divan-ı Harplerin verdiği ölüm kararları bunun çok üzerindedir.
Sayfa 293 - İmge yayınları /pdfKitabı okudu
"Karan Ali Çakıl," dedim ."Sen Allah'ın 'bu senin hediyen' deme şeklisin."
Sayfa 251 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Ölmüş de sayılmam."
"Kimim ben?" -"Karan Ali Çakıl'ın küçücüğü." "Peki Karan Ali Çakıl kim?" -"Işıkları söndürüp, kendi karanlığına senin gözlerinle ışık tutan adam." "Işıkları söndüren sen değilsen ya?" -"Bir şekilde ikimiz de karanlıktayız, öyle değil mi Asi?" "Karan.." -"Söyle." "Yaşıyor musun şu an?" -"Ölmüş de sayılmam."
Sayfa 256 - Asi Merve Karakuyu, Karan Ali ÇakılKitabı okudu
Reklam
"Kimim ben?" "Karan Ali Çakıl'ın küçücüğü. " "Peki Karan Ali Çakıl kim?" "Işıkları söndürüp, kendi karanlığına senin gözlerinle ışık tutan adam."
Sayfa 291Kitabı okudu
......... GEÇ
1 Gel ey sufi gurur u kibri terk et bu hevadan geç Tayanma ilm ü mala kalma benlikde sivadan geç 2 Hazer kıl zahide buğz eyleme merdân-ı Mevlâ'ya Sakın bağrı yanık uşşakı incitme cefâdan geç 3 Aman inkara gelme aşıkanın kavl ü güftarın Çü sen fehm edemezsin remz-i nutk-ı evliyâdan geç 4 Güzel sevmez şarab içmez safa bilmezsin ey Sufi O tab'ı gam ü meyt-i kalbi terk et şu beladan geç 5 Dâlalet bir beladır başa amma defi asandır Gel ey cahil mürid-i aşk olup ol ibtiladan geç 6 Deme tesbihi terk ile ele almam ben ol camı Hicab-ı aklı çak et marifet bul bu riyâdan geç 7 Olan çün talib-i didar eder aşkın şerabın nüş Bakayı bul şafa bezminde şüretden edadan geç Gam-ı aşk ile mahzûn kulları bil Adile ali Hulûs-kârân sözün gûş etmeye baki i'btilâdan geç
Sayfa 474Kitabı okudu
"Bana bu gece Ali de." "Ama senin adın..." "Benim adım Karan Ali," dedi aniden. "Ama Ali'yi hiçbir yerde kullanmıyorum.Kullanılmasına da izin vermiyorum." "Ali ismini sadece annem kullanırdı," diye fısıldadı, sesi öyle kırgın gelmişti ki, kırılan çocukluğu ruhuma battı.
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.