CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATÇILARI KRONOLOJİK SIRA
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944) Kuyruklu yıldız.., Gulyabani
HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945) Aşk-Memnu, Mai ve Siyah
MEHMET EMİN YURDAKUL (1869-1944) mİLLİ şair
MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883-1952) Ayaşlı ve Kiracılar, Miras.
Yahya Kemal BEYATLI (1884-!938) Kendi gök Kubbemiz,
AHMET HAŞİM (1884-1935) Göl saatleri
Ömer
Attila İlhan, Salah Birsel.
Bu değerli şairler Karşıyaka'da uzun yıllar yaşamış ve oturmuş şairler.
Karşıyaka dolayısıyla-ki bir anlamda bu ilçe, Kant'ın Königsberg'i gibidir benim için- ayrı bir severim ikisini de.
Herkese edebiyatla ve şiirler kalınız diyorum.
SUNU
Velev ki lal oldun, sesine muhacir,
yürüdün yek başına o zilsiyah
o som sessizliğe. Bir kitap
Çocuk ve Allah
okudun ve şerh düştün izleğine:
şiirdir, iki cihanın dirliğidir
ama diyeti bir defada ödenir
ve çözüldün haznesine o yaşlı kurdun:
artık ses bayrağın değildir Türkçe
yurdundur
yurdun
HÜSEYİN FERHAD
Kurban'ın sarkisiyla yanıt vereyim:
Birisi susmus kusmus niye
Digeri der ki hersey zevkte
Biride durmus sadece bakar
Öteki kafayi bozmus yemekle
Gunesi sevmez hep geceyi bekler
Kosuyor sanir sadece emekler
İnsanlar gormezler
İnsanlar bilmezler
İnsanlar duymazlar
Ne yapsin insanlar
VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR; isme bakar mısınız?
NEDEN?? diye sorular çağrıştırıyor, "Veronika neden ölmek istiyor? " diye sorular. Beni oku dercesine.. Kapağı; o da ilgi çekici, capcanlı, ben burdayım diyor.
Simyacı'dan daha çok beğendiğimi söylemeliyim.
Deli kavramını, yaşamımı, değerlerimi... sorgulamama, tekrar düşünmeme yol açan satırlar okudum. Sorgulamak benim için; inandığım değerleri daha iyi kavramam ve fikirlerimi oturtmam için çok elzem bir şeydir.
"Elimden gelse delirip kurtulacağım ama hâlâ akıl denen şeyi başımdan kovamadım." diye çok sevdiğim bir cümle var, bir yerlerde okumuştum, not almışım. Bu cümlenin haklılık ve gerçeklik payını tartıyorsunuz kendi terazinizde.
Bi de şey dikkatimi çekti; kişinin psikolojisi, sağlığını, yaşamını ve birçok şeyini etkiler. Veronika'ya, Dr. İgor'un söylediği bir haftalık ömrün kaldı demesi, onun yaşamını, düşüncelerini, sağlığını nasıl etkilediğini okuyorsunuz. Ah tabi, Dr. İgor'un deneki olduğunu okurken anlamayan yoktur sanırım.
Elinize saglik.
Ben de begenerek okumustum bu kitabı.
Slovenya baskenti Lubliyana'da geciyordu roman.
Veronika, Sair Pireseren'in heykeli önünden epey gecmis.
Bir gece kaciyorlar asik oldugu kisiyle beraber ve özgür kaliyorlar.
Yapılan bu deney de insanlık dışı tamamen.