Oysaki hayat bir okuldan ibarettır.Eğitim her zaman düşmana karşı hazır bir silah gibidir.Eğitimsiz bir millet ya yok olur , ya da bir başkasına köle...
Karanfil suyu neyler
Güzel kokuyu neyler
İki baş bir yastıkta
O göz uykuyu neyler
Karanfil katar oldu
Ayrılık beter oldu
Şu benim nazlı yarim
Burnumda tüter oldu
karanfil kokusuyla kuşatılan yüreğim
yaralı bulutların yağmurunda köz olur
merdiven kırılınca, tenhâlarda söz olur
puslu lâmbalar gibi yakarım düşlerimi
çalıntı bir kuşkuyu dağıtır bakışlarım
toprak beni çağırır kucağına her akşam
her gece bilinmeyen bir âyîne başlarım
her sabah yokluğunu düşürürsün peşime
avuçlarım seninle doldururken gökleri
gittin; bir defa bile bakmadan güneşime
ruhumdan bu âteşi al bile diyemedim
sana son baharımda kal bile diyemedim
Nurullah Genç
Şiir yazmaya çalışan biri olarak örnek aldığım ilk şairdir Ahmed Arif.. yazmadan önce tanıdım tabi özellikle bizim dilimizi yani halk arasında kullandığımız dili kullanıyordu. "Sus kimseler duymasın duymasın ölürem ha" dizesinde ki "ha" bile beni benden almıştır.. sonra merak edip okudum benim için en değerli şair oldu..
Ahmed Arif ne yaptığını bilen şairlerdendi. Şiirinin bir ayağı derin acılarda, bir ayağı 'yokluğun öbür adı olan cehennem'dedir. Bir yanda 'demir kapı', 'kör pencere'; öbür yanda yeşil soğan', 'karanfil kokan cıgara', 'dağlarına bahar gelmiş memleket'. İmgelerindeki bu incelikli denge, 'öfke' ile 'yumuşama' arasında gider gelir. Onu duyguların acı sızısıyla yüz yüze getiren bu dengedir. “İçerde" şiirinde 'Haberin var mı taş duvar? diye sorar, ardından 'Demir kapı, kör pencere, / Yastığım, ranzam, zincirim, gelir. Şiirsel sızı, Uğruna ölümlere gidip geldiği mahzun resim'dedir. Seçtiği sözcüklerlere resim çizmez, her sözcüğü bir resimdir Ahmed Arifin.
Şiirde mertliği ve yürekliliği şiar edinen şair, en yürekli kahramanları kendine kardeş ve ağabey bilmekteydi.
“Ben şimdi boşuna Spartaküs demiyorum. Spartaküs’ü bir ağabey gibi, benden önceki kuşaktan biri gibi, canım ciğerim gibi seviyorum. Onur duyuyorum onu tanımakla… Onu alıp bugüne getiriyorum.”
Oyunculuğundan ziyade yönetmenliğine hayran