Bana çiçeğim dilberim güzelim kadınım karanfilim yarim minik fettan köftem derdin. Ne çok özledim o sözleri...duymayalı ne çok zaman oldu... O tatlı sözler çiçeğinin suyu havası sevgisiydi. Eğer çiçeğini hala sevseydin ilgilenirdin onunla
Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Bu ürkek bu al duruş söyle neden bu vazgeçiş
Ne oldu ümitlerine bu ne keder bu ne iç çekiş
Sen ki özgürlük kadar güzelsin,sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere,gül güneşlere gül
Kırılma,küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama,ağlama gül biraz ..
Mustafa Ceceli-Karanfil
Sen yokken gittim
Korkularımın üstüne
Hiç ardıma bakmadım
Gümüş şiirler yazdım sen yokken
Çok yangın çıktı yüreğimde
Küllerini bile savurmadım
Irak denizlerin fırtınasıydım
Uzak iklimlerin sert rüzgarları
Akşam olur mektuplar hasretlik söyler
Zagrep radyosunda Lili Marlen türküsü
Dost ağlar karanfilim dost ağlar
Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz
Ve biz gene yıldızlara bakarız
Ve yine yıldızlar bize bakar
Duadır güneş baht olasın civan oğlum
Hürriyet için dipçik tutan el dert görmesin
İşte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben
İşte şu begonya, işte yalnızlık
İşte su damlacıkları, alnımda, kollarımda
İşte yok oluşumdan doğan kent
Hiçbir yere taşmıyorum, kendime sızıyorum yalnız
Ben dediğim koskocaman bir oyuk
Koltuğun üstünde, aynadaki yansıda
Bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda