Zırh
Işıkları arkalarında bırakıp buz gibi karanlığın içinden geçerek kuytu bi köşeye gömüldüler.Henüz birbirlerinin içlerine gömüleceklerinden ,birbirlerinin içlerinde saklanacaklarından habersiz,üstlerine vuran karanlığın arasından sıyrılan elektrik direğinin sarı ışıklarından birbirlerinin dudaklarını izlediler.gözlerinin içinden çıkan ateşi nereye
Kışı Yürümek
Yürüyorsunuz çimenlerin içinde. Ne zaman, nerede, önemli değil. Gözleriniz kapalı, benim gibi.
Bİr iki damla sızıyor saçlarınızın arasından. Plansız gebeliğe benzer bir sıkıntı kaplıyor içinizi. Yalnız mıyım diye etrafınıza bakınmaya çalışıyorsunuz. Ama hala kapalı gözleriniz.
Başlıyorsunuz şarkı söylemeye, bilmediğiniz bir şarkı aslında, hem
25 Nisan 1915, saat 04.30. Arıburnu'nda görüldü ilk mavna, ilk filika. Hava karanlık, deniz durgun. Etrafta çıt çıkmıyor. Her şey sakin ve duru. Issızlığa gömülmüş bir yarımada uzaktan bakılınca. Ama git gide denizin üzeri kalabalıklaşıyor. Hala sessiz, hala suskun Gelibolu. Derken bir hareketlilik Arıburnu'nda. Orada oraya koşan postalların
Karanlık hızı
Işık hızının
ne olduğunu biliyorum,
ama karanlığın hızının ne olduğunu öğrenemedik!
Saraybosna Malrborosu adlı kitaptan...
LABİRENTİNDE ÖLEN KRAL İBNİ HAKAN EL-BUHÂRİ
“…kendisine bir yuva yapan örümcek gibi; oysa yuvaların en çürüğü örümcek ağıdır.” Kuran, XXIX, 40
“İşte,” dedi Dunraven, kasvetli bataklığa, denize, kum tepelerine, çoktandır onarılmamış bir ahırı andıran, gösterişli ama yıkık dökük yapıya puslu yıldızları da katan bir el hareketiyle: