Doğruluğundan emin olduğum düşüncelerimin hayat karşısında paramparça olduğunu görmek çok yıpratıcı. Karanlığın ortasında buluyorum kendimi. Doğru neydi, yanlış neredeydi, hakikat hangisiydi, bilemiyorum.
Günün karanlık kısmı sanki hep biz aitmiş gibi hissetmiştik en başından beri... Gündüzü değil, geceyi sevmiştik. Aydınlığı değil, karanlığı sevmiştik. Çünkü karanlığımız olmasaydı ışıklarımız da olmazdı. Çünkü gece olmasaydı ay da olmazdı. Belki de bir noktada kaybettiğimiz tek şey bu karanlığın ortasında bize yol gösterecek aydı... işte bu yüzden geliyordu Gece, ay da peşinden gelsin ve bizi aydınlatsın diye...
Serinin İlk üçünü okuduktan sonra final...
Kitaptan size:
"sınırlarımızın yakınlarındaki kalindra şehrine girdim. bu şehir toros dağlarının fırattan ayrılan kolunun eteklerinde kuruludur. ve batısında koca toros dağının doruğu yükselir. bu doruk öylesine yüksektir ki gökyüzüne dokunur gibidir. dünyanın hiçbir yerinde bu dağdan daha yüksek bir