Sanki seni çok eskiden beri taniyormusum gibi hissediyorum,Eddie. Ama birbirimizi nihayet buldugumuz şu an da bu aşkin ellerimizin arasindan kayip gitmesine izin veremeyiz. Çocuk değisimin yaklaştigini hissesiyor. Hayatta bazi riskleri almazsak ödeyeceğimiz bedel bazen çok daha büyük olabilir derken hakliydin. Bunu şimdı anliyorum.
Onu terkediyorum. Bu gece gel , June.
Karanlik çökmeden evde ol. Yillar önce okuduğum ve bayaği begendigim bir kitap. Kizlari esrarengiz bir sekilde onlardan çok uzakta öldürülmüş bir aile , resmi polis soruşturmasindan hic bir sey elde edememistir. Ve Eddie amansizca kizini öldüren kisinin pesine düşer. Kitaba başladiginiz anda elinizden düşüremeyeceğinize eminim. Siber alemin karanliklarini, gecmisin yillar gecse bile bir gün karsimiza çikap intikamini en aci şekilde intikamini alacağini iyi dille aktarmis yazar. En beğendiklerimden.
Seattle yakınlarında üç çocuk kaçırılır. İçlerinden biri evine geri dönemez. Diğer ikisi yaralı olarak dönse de olayın ardındaki sır perdesi asla aralanamaz. Bu olaydan yirmi beş yıl sonra, dört kişilik bir ailenin tüm fertleri vahşi bir şekilde öldürülür. Cesetlerin yanına kazınan “on üç gün” yazısı, cinayet masası dedektiflerinin çözmesi gereken zorlu bir bilmecedir artık. Üstelik katil, öldürmeye devam etmektedir.Dedektif Alice, cinayetler arasında bir bağlantı olduğuna inanır. Sırf öldürmek için yaşayan bir psikopatı durdurmanın yolu, yirmi beş yıl önceki olayın çözülemeyen gizeminden mi geçecektir? Madison’ın cinayetleri çözmek ve aradaki bağlantıyı kanıtlamak için sadece on üç günü vardır.
Düşmanların müttefik olduğu, tüm bilinmezlerin iç içe geçtiği, geçmişten gelen kinin hayatları paramparça ettiği bir süreç. Karanlık çökmeden önce, son on üç gün…
MINIK BIR YÜREK
Akşamın ayazından korunmak için yer yer patlamış komşunun verdiği eski ceketine iyice sarındı. Karanlık çökmeden en az on mendil daha satamazsa eve kuru ekmekle dönmek zorunda kalacaktı. Biraz daha köşeye büzülüp iş çıkışı kalabalığının ayaklarından sıçrayıp üstünü ıslatan sulu kardan korunmaya çalıştı. Sakindi. Onun için sıradan
Ölen şehirlerdir Taha değil
Kuruyan nehirlerdir
Lambadır sönen kış dökülmüş içine
Sonbahar yaprağı ırmağı emmiş
Asfalttır çekilen sıva bereket toprağının
Bu Tahanın ölümü değiş yürüyüşü mezarların
Kabirlerin şamarıdır çağın yüzüne
Geceye batışıdır taş bakışlarının
Tarihle öpüşme bitmiş demektir
Güneşten aya
Aydan geceye inmiş demektir
Düşmelisin kalkmak için
Dayanamazsın yara almadan
Vazgeçsede herkes senden
Sen yılma başla yeniden
Bilki doğmaz güneş
Karanlık çökmeden
Korkuyorsun korkmalısında
Anlamalısın savaşmadan bitmez
Bu yılgın geceler
Büyütür seni her ihanet
Bırakmalısın geçmişi hakettiği yerde
Durma yürümeden bitmez
Sonunu bilmediğin yollar
Sen sen ol
Bırak onlar istediğini desinler
Kitap gerçekten oldukça sürükleyiciydi. Çevirisi ve anlatımı gayet başarılı. Belki klasik bir polisiye olarak nitelendirilebilir, ancak yazarın kurgusuyla bence diğer polisiye romanlarından ayrılmış durumda. Sıklıkla şaşırarak takip ettim her bölümü ve katil/kurban kavramı sürekli yer değiştirdi. Benim için son gayet uygundu, ancak sona yaklaştıkça gerilimde tırmandı. Kitapla ilgili olumsuz olarak nitelendirebileceğim tek bir eleştiri var. Roman birkaç bölümden oluşuyor, ancak bir bölümün içinde birden fazla karakterin gözünden okuyorsunuz romanı ve bu durum karakterler arasında ki geçişi ilk başta anlayamamanıza ve yadırgamanıza sebep oluyor. Bunun dışında gerçekten iyi bir romandı.