Hani bir söz vardır, öğretmenler mum gibidir etrafını aydınlatır ama dibi karanlıktır, diye. Ben yüreğinde aydınlık olmayanın etrafına ışık saçabileceğine inanmam, bunun yanısıra da mumun dibi evet karanlıktır. Ama bu öyle alelâde bir karanlık değil, aydınlatmak için aydınlanmak gerektiğinin sancısının mana arayışı dolu, karanlığıdır.
elleri kalem tutandır dünyayı değiştiren en güçlü silahtır mürekkebi bitmeyen karanlık mıdır bana bu söylevleri döktüren karanlık mıdır zihnimi parmaklarımla ilişkilendiren karanlıktır en başta beni istemeyen karanlıktır beni ele geçiren ben istemez miydim karanlığın efendisi olmayı ben istemez miydim yazdıkça mürekkebi bitmeyenlerden olmayı
Reklam
Gece olup ışıklar sönünce, simsiyah olupta hiç bir şeyi göremememiz değildir karanlık.Gerçek karanlık insanın içindeki karanlıktır.İnsanın içi karardımı gecenin karanlığı korkutamaz onu.İnsanlar"karanlıktan korkarım"derler oysaki gerçkr karanlık gece değildir ki.İnsanın içi karardımı her şeyden her varlıktan her insandan korkar olur.Birisinin gelip onu aydınlatmasını ve bir daha kararmasına izin vermemesini ister.O kişinin kim olacağını bilemeyiz.Belki hiç tanımadığımız birisi borden ortaya çıkıp bizi aydınlatır kim bilebilir ki.İçi kararmış herkesin kendisini aydınlatacak kişiyi çok yakın bir zamansa bulması dileğiyle...
Güneş ışınları olmazsa yeryüzü karanlıktır, soğuktur, çöldür, yeşilsizdir, bereketsizdir, buzlanmıştır. Akılsız insan şahsiyetsiz; akılsız toplum hayatı karanlık, soğuk, donuk, bereketsiz ve kalitesizdir. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı
Güneş ışınları olmazsa yeryüzü karanlıktır, soğuktur, çöldür, yeşilsizdir, bereketsizdir, buzlanmıştır. Akılsız insan şahsiyetsiz; akılsız toplum hayatı karanlık, soğuk, donuk, bereketsiz ve kalitesizdir. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı
Seni ayın altında unuttular, günlerin Eksik bıraktığını ay tamamlıyor şimdi Uzak sessizliğin ki anı kadar siyah Sözleriyle hicran kuyusuna kapattı beni: Ay nice batsa da meğer insanlar kadar Karanlıkta bırakmazmış kimseyi! Sen bütün Geceyi topladın üstüne ve bir bir söndü Masumluğun küçük fenerleri, yıldızlar Bir kez aydınlatır çünkü gövdeyi, bir kez Gölge düşmesin anıya, birbirimizden önce Onlar terkeder bizi: Yıldızlarla dolu Olabilir mi seninle beraber bakmadığımız Gökyüzü? Ah eski kamer, nerede o aşk Gibi içime doğduğun geceler, yeni ay fena Çıktı aramıza, çarpışarak karanlık sulara Gömülen şu gövdelere bak, dil karanlık Söylemese de sular da aydınlanır ve aysar Ruhlarımız buluşurdu ya gövdenin sahilinde, Gürültünün yolunda gittiğini fısıldar gibi Şimdi ruhların eksikliğini de gövde tamamlar Ayın altında daha karanlıktır bazı anılar...
Reklam
Başlangıcımız karanlıktır ve aydınlığı bilahare görürüz. Sabahın aydınlığına, günün ve gündüzün ferahlığına erişmeden, gecenin ve karanlığın örtüsü altında kapalı kalma lüzumudur belki bu başlangıcın hikmeti. Her yeni gün bir dahi idrak ederiz karanlığın aydınlığa çıkışını, lâkin varamayız bizim o aydınlığa karanlıktan ne anlayarak çıkmamız gerektiğinin şuuruna. Karanlığın evvel olması, sonraya ve aydınlığa tecrübedir. Tecrübe olması akledilmesiyledir. Akletmek okumakladır. Okumak ise emirdir. Hakk’ın emrine biz uysak da uymasak da emr-i Hakk tecelli edivermektedir her dem. Biz dahi emr-i Hakk tecellisinin deveranına uyalım deyû emredilmiştir okumak: Deveran O’nun takdiridir ve biz O’nun adıyla okumalıyız. İnsanoğlu, takdir edilmişi, kaderi değiştiremez. Kaderle hemahenk olsa kendine eyidir. Karanlık, ışığın olmayışıdır. Bu yüzden karanlıkta kaldığı vakit, aydınlatmalı insan o karanlığı. Aydınlatamazsa şayet, ışığın, aydınlığın olmadığını anlayıp karanlığa karışmamalı. Karanlığın şerrinden kaçmalı insan. Bilmeli hayrın geleceğini ve beklemeli aydınlığı. Geldiğinde hazır olmalı. Işık geldiğinde, evvelâ gözleri kamaşmamalı. Sonra karanlığı yok edenin o ışık olduğunu bilerek gayret etmeli ışığın kalması için. Zira karanlık, ışık olmadığı için vardır. Işığa galebe çalamaz karanlık. Yeter ki, sönmesin, söndürülmesin ışık. sde.org.tr/muhammet-savas-...
m.youtube.com/watch?v=NV6Z-ww... • "Olmaz ol alacakaranlık, yerin dibine bat alacakaranlık. Başın kel ola, gözün kör ola, sürüm sürünesin alacakaranlık. Alacakaranlık; ne karanlıktır ne aydınlık. Aydınlıktan uzak daha çok karanlığa yakın, Alacakaranlık bir kandırmacadır, yutturmaca oyalama göz boyamadır.. Karanlık,
299 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.