nâzım’ı hiç görmedim ben
o çıktı ben girdim içeri
gördüm toprağını o acı gülün
o kuş ancak o bahçelerde
nesini anlatayım ben özgürlüğün
gün olur zincire vurulmaktır özgürlük
gün olur göğsünü gere gere
ıslık çalmak caddede
o çekip gitti buralardan
o çekip gitmeden önce
bilmezdim gitmenin ne olduğunu
şimdi kim gitmelerden söz etse
karanlıkta bir baba
sessizce öpüyor çocuğunu
Birden, aslında zihnini meşgul etmeye çalıştığını fark etti. Hiperaktif enerjisi aklını kurcalayan düşünceleri uzak tutmanın bir yoluydu, karanlıkta ıslık çalmak gibi…
Ama karanlıkta ıslık çalmak ortalığı aydınlatmaz. Yalnızlık, korku ve ürküntü olduğu yerde kalır; insanlar buna sonsuza dek dayanamazlar. "Olumsuz özgürlüğün" yükünü sürekli taşıyamazlar; olumsuz özgürlükten olumlu özgürlüğe doğru bir gelişme göstermedikleri sürece, özgürlük denen şeyi tümüyle feda etmek ve ondan kaçmaya çalışmak zorunda kalırlar.