Görmek de yetmez!
Körlük salgınının üzerinden 4 yıl geçmiştir.
Bir sürü insanın itkisiz bir biçimde boş oy kullanması demokrasi için tehlike çanlarını çalar. Ve devlet boş oy kullananları kendi kaderlerine terk eder. Ne var ki bu kaderi siyaset çizer.
Boş oy vermek her ne kadar insanların yasal hakları olsa da, boş oy kullananlar, oy kullananların çoğunluğunu oluşturduğu için boş oy kullanmak insanların yeni körlüğü olarak nitelendirilir. Yine karantina uygulanır. Bu süreçte devlet tüm birimleriyle boş oy salgını altındaki nedeni aramaya koyulur.
Ama işi çıkılmaz hale getiren şey karşıda savaşılacak bir düşmanın olmayışıdır. Geriye tek bir çare kalır. Düşman yaratmak! Nihayetinde bir düşman ortaya konabilmiştir, bu da haklı çıkmanın gerek koşuludur.
Bürokrasinin perdesini aralayan komiserin inancı, gördüklerinden sonra aynı kalamaz. Düzenin, devamlılığın, organizenin bekası için masum insanlara biçilen kadere göz yumamayan komiser, bir umudumuzdur. Ancak kurgulanan senaryoyu okurken çaresizce bakakalırız. Plan tıkır tıkır işler. Düşman, demokrasi önündeki engel, her ne derseniz, artık o eşik aşılmıştır.
Ve kaçınılmaz Son.
...
Görmek de yetmez bilmek için aydınlığı
Az kalır kötülüğü teşbihte gecenin karanlığı
Körlük içinde körlükler
Bize tüm sundukları
...