Bir şeye karar vermek başlangıçtan başka bir şey değildir. İnsan bir şeye karar verdiği zaman, karar verdiği sırada hiç öngörmediği, düşünde bile aklına gelmeyen bir yöne doğru, şiddetli bir akıntıya kapılıp gidiyordu.
Belki? Belki de gerçekten bir intihardır. o zaman kendini ölüme zaten hazırlamış olmalı, değil mi?" Başımı iki yana salladım. "İnşaat halinde bir bina düşün," dedim. "Ve ben de kendimi onun çatısından aşağı atarak intihar etmeye karar vermiş olayım. Eğer merdivenlerin parmaklıkları henüz inşa edilmemişse, inan bana, basamakları apartman boşluğu tarafından değil, duvar tarafından tırmanırım. Hiç kimse ölene kadar ölüme hazır değildir.
Reklam
Tanrı'yı oynamak! Ellerine geçirdikleri her imkanı, her mülkiyeti sahiplenme duygusuyla otorite aracı olarak kullanma duygusu bu. Hükmetmek, karar vermek, geleceği belirleme gücünü elinde tutmak. İnsanlara ış ve rızk verdiğine inanmak, insanları sınıflamak sonra. Cenneti ve cehennemi pay etmek. Bütün bunlar düpedüz Tanrı'yı oynamak değil de nedir? Zavallı insan bu kez zor bir oyun seçti ve acı duyacak..
"Dağda gökyüzü elle tutulur canlı bir varlık oluyor, neredeyse Tanrı 'nın sesiyle konuşacak. Ey diyecek, ey siz hayat denen bu deveyi güdemeyen ikiniz, nereye gideceğinize karar verdiniz mi?"
Sayfa 279Kitabı okudu
"Çocuğum, sana bu akşam hiç beklemediğin şeyler söyleyeceğim. Seninle evlenmeye karar verdim. Bunu ne zamandır düşünüyordum."
"...Bettina bir mektupta ona şöyle yazmıştı: "Seni ebediyen sevmeye mutlak ve kesin kararlıyım." Gayet sıradan görünen bu cümleyi dikkatle okuyun. 'Ebediyen' ve 'karar' sözcükleri 'sevmek' sözcüğünden çok daha fazla önem taşıyor. Bu belirsizliği daha fazla uzatmayacağım. Burada söz konusu olan aşk değildi. Ölümsüzlüktü..."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.