Yeni doğmuş, annesinin kucağında oturan bir çocuğa bakın, ona bir şeyler söyleyin, el çırpın, gürültü yapın, korkutun, bakın bakalım ne oluyor? O çocuk size nasıl tepki vereceğine -ağlasın mı gülsün mü, korksun mu korkmasın mı- annesinin yüzüne bakarak karar verir. Anne gülüyorsa o da güler, anne korkmuşsa o da korkar. Anne huzurluysa, keyifliyse, gülüyorsa, kaşları çatık değilse çocukların ihtiyaçları da giderildiyse o çocuklar huzurlu çocuklardır. Çocukların yaşadığı evde kavga gürültü yoksa insanlar o evde alçak sesle konuşuyorlarsa o çocuklar da gelecekte sessiz ve sakin insanlar olurlar.
Yaşamın yaşadıklarındır.Yaşamaya karar verdiklerin ya da yaşamak istediklerin değil...
Reklam
Bir de en kötü karar,kararsızlıktan iyidir derler, beni hiç tanımıyorlar.
+523
birlikte gittiğimiz bir misafirlikte, ağır havası sigara dumanlarıyla mavileşmiş bir odada, senden üç adım ötede oturan bir anlatıcının hikayesini dikkatle dinlerken, geceyarısı ‘o ben burada değilim’ ifadesi ağır ağır yüzünde belirdiğinde seni severdim; tembellikle geçen bir haftadan sonra, gömleklerinin, yeşil kazaklarının ve bir türlü atmaya
Mutlu olabilmek için bir şeyleri bütünüyle değiştirmeleri gerektiğinin farkındaydılar; davranışlarını değiştirmek yerine, sevgililerini, gözaltı torbacıklarını, boyun ve dudak çevrelerini değiştirmeye karar verdiler.
Yaşanan onca yıla rağmen ,tüm partilerin Kemalist olmak zorunda kalması,size de garip gelmiyor mu? Seçtiğimiz milletvekillerinin "Atatürk ilkelerine bağlı" kalacaklarıma dair yemin etmesi,tuhaf değil mi? O zaman vicdanları istikametinde nasıl karar verecek bu insanlar,nasıl savunacaklar hak ve hakikati?
Sayfa 10 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.