BEYNİN KARAR ALMA SÜRECİ, ARKA PERDE
Turing karar alma algoritmasının üç ilkesi ortaya çıktı:
1) Görsel korteksteki bir grup nöron retinadan bilgi alır. Nöronun akımı her bir anda hareketin niceliği ve yönünü yansıtır, ama bu gözlemleri biriktirmez.
2) Duyu nöronları yan kortekste bulunan ve bu bilgiyi zamanla biriktiren diğer nöronlarla bağlantı kurar. Yan korteksin nöron devreleri, her bir olası edime yönelik eğilimin karar verme sürecinde zamanla nasıl değiştiğini kodlar.
3) Tek bir seçeneği destekleyen bilgi biriktikçe, bu seçeneği kodlayan yan kortekste elektrik etkinlik artar. Etkinlik belli bir eşiğe ulaşınca, beyindeki derin yapılardaki -bazal ganglia- nöronlardan oluşan bir devre tekabül eden edimi başlatır ve ardından bir sonraki karar için süreci tekrarlar.
Öyleyse seçme işini kim yürütmüştü?
Kararın gerçekte kendilerine değil, yüz binlerce nesil boyunca beyinlerinin derinlerine kazınan başarılı programlara ait olduğunu farkında bile değillerdi.
Beynin işi yüzünde bilgi toplayıp davranışlara uygun biçimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin devreye girip girmemesi durumu değiştirmez çoğunlukla da girmez zaten.
Olumsuz Duyguların Verdiği Zarar++
Osho’ya göre öfke, aşağıdaki olumlu enerjileri azaltır:
• Sevgi enerjisi: Öfke, kalbi kapatır ve sevgiyi akıtmayı engeller.
• Şefkat ve empati: Öfke kişinin başkasının duygusunu anlamasını
Beni tamamen küçümsermiş gibi yaptığını kabul edersem, Veronica'nın e-postama niçin yanıt verme zahmetine katlandığını merak ettim. Şey, belki de küçümsemiyordu.
Veronica'nın e-posta adresini verdiği için Birader Jack'i cezalandırıp cezalandırmadığını da merak ettim.
Şu yıllar önce söylediği, "Doğru gözükmüyor bu" sözünün sadece nezaketten kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak ettim. Belki de karar verme sürecinde olduğu dönem içinde girdiğimiz cinsel temas yeterince zevkli olmadığından benimle yatmak istememişti. Beceriksiz, ısrarcı, bencil olup olmadığımı merak ettim. Olup olmadığımı değil de nasıl olduğumu.
