Orhan Veli'nin şiirlerini her yerden okuyoruz. Kitaplari da bir o kadar keyifli. Ölçülü uyakli ilk şiirlerinin başarısı yadsınamaz. Bu yüzden birdenbire neden bu yoldan ayrildiği neden Garip' e yöneldiği ilginçtir. On yıl gibi kısa bir sürede bütün genç şairleri girdiği bu yeni yola cekebildigine bakılırsa, bu gereksinimi herkesten önce sezdigi söylenebilir.
Orhan Veli bize şiirde yepyeni bir çığır açarak ve böylesi güzel şiirler bırakarak 1940' ta veda etmiştir. Bu kitabında tüm şiirleri severek okurken beni gülümseten bir şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
KUYRUKLU ŞİİR
Uyusamayiz, yollarımız ayrı;
Sen cigercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
Ama seninki de kolay değil , kardesim;
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.
.
CEVAP
-Ciğercinin kendisinden sokak kedisine-
Açlıktan bahsediyorsun;
Demek ki sen koministsin.
Demek bütün binaları yakan sensin.
Istanbul' dakileri sen,
Ankara'dakiler sen...
Sen ne domuzun sen!