Kardeşimin hikayesi kitabı piyasaya yeni çıktığı zamanlarda, uzun zaman mesajlaştığım kitap sever bir arkadaşla kitabı konuşup tartışmak adına bir kafede ilk kez buluştuğumuz gün tesadüfen kardeşime rastladık. Benim gibi kitap kurdu birinin kardeşi de böyledir zanneden kız, kardeşimi davet etti masaya. Kardeşim hemen kıza çaktırmadan bana mesaj yazmaya başladı. Bu kadar güzel kız arkadaşlarım varmış da onun neden haberi yokmuş bilmem ne. Eyvah dedim kıza yazık olacak. Çünkü kardeşim kitap nasıl tutulur bilmez. Okulda zoraki verilen kitap özetlerini bile ben yazardım. Yapma etme kardeşim bu kız sana göre değil tam bir kitap manyağıdır anlaşamazsınız dediysem de dinlemedi. Günden güne işler ilerledi.
"Bu akşam buluşup biraz kitapçı dolaşalım" diye yazıyor. Garibim kız hemen koşuyor güya çok kitap okuyan erkek arkadaş bulmuş kendine!! Halbuki bilmiyor sevgilisi her akşam benden ders alıyor. Bilmediği konular olunca da lafı değiştiriyor "Hep kitaplardan mı konuşacağız birazda bizden, aşkımızdan konuşalım." diyor. Bir şekilde çuvallamadan iki ay bu ilişki sürdü. Bir gün bizim salak, kızı evine davet etti. Kız çıktı geldi. Sonrası tam bir facia tabi. Kardeşimin evinde hiç kitap yoktu. O da mecburen itiraf etti. Kız biraz kapris yapsa da kardeşim "Kitap okumak nedir senin için kitap bile yazarım" gibi süslü laflarla kızı ikna etti. Ağzı iyi laf yapıyor keratanın.
Sonuç; üzüm üzüme baka baka karardı ve kız kitap okumayı bıraktı. Halbuki benim ne umutlarım vardı. Kız çeyizinde sandık sandık kitap getirir diye düşünüyordum. Meğer kız sevgilisi olmadığından kendini kitaplara adamış.