İnsanların birbirini ilk tanıma anındaki mesafeyi yok eden şey neydi; konuşmak mı, bir arada zaman geçirmek mi, birbirini daha iyi tanımak mı? Siz’den sen’e geçiş gibi, ne zaman ve neden öyle olduğu anlaşılamayan bir şeydi bu.
Üzüntü ifade eden bir şeyler söylemeliydim ama duyguları öğrensem bile,dozunu ayarlamayı bilmiyordum henüz. Yani beynim biliyordu ama kalbim bilmiyordu .
O zaman hayatı, aşkı, ölümü, felsefeyi, edebiyatı 140 karakterlik tweet'lerle ifade eden bir kuşakla konuştuğumu daha derinden kavradım. Aramızdaki uçurum kapanmayacak cinstendi.
"İnsanların birbirini ilk tanıma anındaki mesafeyi yok eden şey neydi; konuşmak mı, bir arada zaman geçirmek mi, birbirini daha iyi tanımak mı? Siz'den sen'e geçiş gibi, ne zaman ve neden öyle olduğu anlaşılamayan bir şeydi bu."
İnsanların birbirini ilk tanıma anındaki mesafeyi yok eden şey neydi; konuşmak mı bir arada zaman geçirmek mi, birbirini daha iyi tanımak mı? Siz’den sen’e geçiş gibi ne zaman ve neden öyle olduğu anlaşılmayan bir şeydi bu.
"Aşklarına karşılık bulamadıkları için intihar eden kadınlar ve erkekler mi istersin. Kıbrıs kralı gibi içini yiyip bitiren yersiz kıskançlık krizleri sonunda çok sevdiği karısını elleriyle boğup öldürenler mi, hapse düşenleri mi, toplu katliam yapanları mı, güzel Helena yüzünden çıkan büyük savaşı mı, düelloda ölenleri mi, işkencede sevgilisinin adını söylememek için dişleriyle dilini koparıp atanları mı, delirenleri, tımarhaneye düşenleri mi, bütün itibarını ayaklar altına alanları mı, yok olan servetleri mi?...
O zaman hayatı, aşkı, ölümü, felsefeyi, edebiyatı 140 karakterlik tweet'lerle ifade eden bir kuşakla konuş tuğumu daha derinden kavradım. Aramızdaki uçurum kapanmayacak cinstendi.