Evde dursam çıldıracaktım. Çünkü ev geniş, sıcak, düzenli. Bir de boş. Bir de sessiz. Bir de ... Bir de... Yeni çamaşır makinesiyle kavga ettim. Çok sessiz diye.
Her şeye alışıyor insan. Öyle bir zaman geliyor ki, kendine çok uzak, hatta günah bildiği şeyler sıradanlaşıyor. Sıradan olmasa da, dedim ya işte, kanıksıyor insan.
Şehir beklentimi karşılamıştı. Hiçbir şey yoktu burada, üstelik hava kapalıydı ve her an yağmur yağabilirdi. Şehir merkezinde, bulduğum bir kafeye, tek kafeye yani, oturdum.