Bir kişi kandırılabilir bu kolaydır fakat daha kolayı kişinin kendini kandırmasıdır.Roman karakterinden Jeanie için de bu geçerlidir ki hem evliliğinde hem kocasıyla olan ilişkisinde hem de büyük bir hadisenin içinde bunu yapmıştır.Roman merkezinde bir suçlu yakınının iç dünyasını işler.Polis ve basının evlerini ablukaya almalarıyla bir kadının
Kitabın adı:Söyleme Bilmesinler
Yazarın adı:Şermin Yaşar
Sayfa sayısı:200
Bir kitaba kaç kişi kaç hayat kaç sırdırırsın kitabımız sırlarla dolu.
Kazım Baba Mürüvvet anne oğulları Emin Etem ve Ekrem gelinleri Hülya Nurten ve Sevgi üç kardeş 3 ayrı ev Emin emekli öğretmen ve emlakçılık yapıyor aynı zamanda Kazım baba'ya bakıyor Ethem nurten'le evli ayrı bir yerde oturuyor Ekrem 3 güveysi Sevgi'yle evli.
Aslında Kazım baba da başlangıçta iç güveysi imiş kimi kimsesi yokmuş çok sessiz bir aile herkes kendi evinde karı koca hiçbir birbirleriyle konuşmaz suskun suskun otururmuş herkes kendi evinde her hafta cuma günleri bir oğlunun evinde akşam yemeği yenirmiş o hafta sıra Ethem'lerde imiş yemeğe gelinmiş sofraya oturmuş yemekler gelmiş herkes oturmuş sohbet ederken Kazım Baba şekerleme yapıyormuş yaşlılık birden fırlamış Hülya'nın boğazına yapışmış sen söyledin değil mi diye ne söylemiş olabilir sır neydi acaba.
Söyleme Bilmesinler
Yalansızız artık. Hala birkaç sırrımız var ama yalansızız.
Tanıtım bülteninden;
Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar? Aynı anadan babadan doğdular diye birbirine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi aşıkların? Her şeyi aşikar olanların sakladıkları sırları daha mı çoktur?
Söyleme Bilmesinler Kitapyurdu 2023 en iyi roman ödülünü almış bir kitap hala benim gibi bilmeyenler kaldıysa
Şermin yaşarın okuduğum ilk kitabı ama son olmayacak o kesin
Kitapta görünürde basit, sıradan bir ailenin hikayesine şahit olacağız sanmıştım ama hiçte öyle olmadı o ne yere bakan yürek yakan bir aileydi her kahraman hikayesini kendi anlattı ne sırlar biriktirmişler insan gönlüne ağır gelecek yük taşımamalı... tam diyorum ağlayacağım tebessüm ederken buluyorum kendimi Kitabı okumadım, yaşadım. Hikayesini anlatan kimse o oldum. Emin, Ekrem, Ethem, Hülya, Sevgi, Nurten... herkes kendi hikayesini n anlattı hakları da vardı aslında ne de olsa hepimiz kendi hikeyemizin kahramanı değil miyiz?
“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”
Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar?
Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar?
Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların?
Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?
Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı vererek yapıyor bunu. “Herkesin hikâyesini dinledin. Haydi, şimdi sen anlat: Aslında ne oldu, nasıl oldu?” diyor adeta. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı, Söyleme Bilmesinler. Yumak çözüldükçe iplerin uçları nerelerden çıkmıyor ki…
Aile bağları nasıl düğümler atar insanların yazgısına? Anne babaların, çocukların omuzlarına yükledikleri onlara neler yapar? Hayatlarımıza vicdan azabı gibi oturanlar bir gün yerinden kalkar mı? Yanı başınızdaki o sıradan evlerde aslında neler yaşanır? Romanda bunların cevaplarını okurken acı bir gülümseme, hatta katran karası bir gülümseme belirecek yüzünüzde. Yazar, avuç içlerinden yazgılarını okumuyor insanlarının; kalplerinin kıvrımlarındaki sırları cesaretle döküyor kâğıda. Gülümsemenin acı yanını bilenler, göründüğü gibi olmayanla ve bir şeyin iç yüzüyle hesaplaşmaya cesareti olanlar için...
Rusların filozofları yok Dostoyevski ve Tolstoy’ları var derlermiş. #FyodorDostoyevski ‘den gelgitli düşünceler girdabına gireceğimiz #UysalKız her zamanki gibi günlük yerine uzun bir öykü olduğu için özür diliyor ve okuyucusundan hoşgörü bekliyor. Bu öyküyü tüm gerçekçiliğine rağmen ‘fantastik’ görüyor ve bunun nedeni de yazı stili. Bu yazı
Tolstoy, Aile Mutlulugu'nu yazarken birden çok şeyi amaçlamış gi bidir ama hikayede kadın meselesinin ele alınışı, yazarın güncel meseleıere evrensellik kazandırma refleksiyle büyük ölçüde uyum ludur. Tolstoy bu hikayede, Avrupa ve Rus edebiyatının aşka yak laşımındaki romantik klişeleri işlemiŞtir; bu klişeler George Sand'in eserlerinde ve Turgenyev'inkilerin bazılarında hala beğeni topla maktaydı. Ayrıca hikaye de yaşam öyküsel yönden güncel bir ko nu çevresinde örülmüştür, zira yer yer Tolstoy'un, nişanlandığı Valeria Arseneva'ya yazdığı mektupların kopyası gibidir; yazar, bu genç kadınla aralarındaki ilişkinin ve karı-koca arasındaki aşkın doğasının, kapsamlı ve -Arseneva için- yorucu bir çözümlemesine girişmiştir.
