Robespierre ve arkadaşlarının, ateşini tutuşturdukları davalarında, olayın akışı kendi inandıkları yol - yöntemin dışına çıkınca, kendi yol arkadaşlarını bile nasıl giyotine yolladıklarının acı hikayesi. Acı. Çünkü sabit fikirli ve karşı tarafı anlamaya çalışmayan bir yapıda olduğunuz zaman zır cahil ile eğitimli arasında zerre kadar fark olmadığının çok iyi bir örneği bu tarihsel vak'a. Allah'tan kendi yoldaşlarına çizdikleri kaderin kendilerini de bulduğunu biliyoruz da ilahi adalet adına içimiz biraz ferahlıyor.
Bunun yanında hikayeyi az-çok biliyoruz ama yazarı hiç tanımazdım. Georg Büchner. Bu genç adam meğer Alman tiyatrosunun kurucularından sayılırmış. Fransa'daki toplumsal patlamayı kendi ülkesine de getirmeyi hayal edip bu konuda da bir gizli örgüt kurmaya kalkışıp broşürler dağıtmaya başlayınca köylüler tarafından ihbar edilince tüm eserlerini Almanya'da bırakıp İsviçre'ye kaçmak zorunda kalmış. Orada da ölmüş. Tüm bu yaşam öyküsünü 26 yıla sığdırmış. Şimdiki 26 yaş gruplarını tanıyınca, ne aralık bu kalitede ürünler çıkaracak alt yapıyı hazırladıklarını merak edip, hayran oluyorum.
İyi yazılmış, etkileyici bir dram. Okumanızı tavsiye ediyorum.