Ölmemek için yaşayan kalabalıkların içinde kimi ruhlar yaşayarak ölürler.
Reklam
Onun gözlerinin içine dolu dolu bakabildiğim ilk anı hiç unutamıyorum. Hem de hiç zorlanmadan bakmıştım. Öyle direkt içine düşercesine gözlerine bakmıştım.
Uykuda bile özlemenin nasıl bir şey olduğunu biliyorum ama kelimelerle nasıl anlatılır bilmiyorum.
Bir yerlerimle anlamıştım ki aşk aklından tümüyle vazgeçmekmiş. Geri dönüşsüz bir delilikmiş.
Sana yazsam okuyabilecek misin? Zihnin binlercesiyle doluyken, benim sesimi içine alabilecek bir sessizlikte bir an olsun durabilecek mi? İçimi görebilecek misin? Sana eksik olduğunu sürekli hatırlatan ;ama eksiğinin aslında ne olduğunu unutturan bu sahte cümbüşün ortasında sahici bir sesi ayırt edebilecek misin? Bazen o kadar derinden gelirken sesin, niye sonra yüzeye çıkıyorsun? Uzak kalıyorsun. Küçük, cılız kalıyorsun. Belki korkuyorsun. Benden mi? Ya da diğerlerinden mi? Burada benimle olanın "adı" yok biliyorsun. Burada benimle olmanın "adı" yok biliyorsun...
Sayfa 19
Reklam
İçim acıdı...
Geçen gece cep telefonumdan kendi ev telefonumu aradım. Birisi beni arıyormuş gibi olsun istedim. Sonra eve gelince tam tersini yaptım. Ev telefonundan cebimi aradım. Aslında iki tane cep telefonum var. Ara sıra birinden öbürüne mesaj atıyorum. Şirketteki arkadaşlarınki gibi benim de WhatsApp grubum var. Komik şeyler falan paylaşıyorum kendimle. Hem böylece kendi kendimi güldürmeyi başarabiliyorum. Şu kendine yetmek dedikleri şey bende var...
Pek de boş bırakılmamış, çoğu kez kirletilmiş bir tuvaldi hayat. Elimizde olan boyalarla iyi bir resim, güzel bir resim, hiç olmazsa bir şeylere benzer bir resim yapmaya çalıştığımız bir tuval.
Dünyada kafamızı bırakabileceğimiz bir yerin olduğunu birbirimizin göğsünde öğrenmiştik.
114 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.