İnsan hayatı çok karmaşık. Bütün aksaklıklara, kusurlara, yanlışlara, kazalara, belalara, ayrılıklara rağmen bir şekilde devam ediyor. Bazen, çok bunaldığınız ya da kırıldığınız anlarda sizin için bir süreliğine durmasını istiyorsunuz. Ama durmuyor. Hatta çoğu zaman daha da hızlanıyor. Sizin kırgınlıklarınızın, hatalarınızın, kayıplarınızın dünya için ne kadar önemsiz olduğunu göstermeye çalışırmış gibi bir hal alıyor. Kendi duygu karmaşanıza odaklandığınız anlarda öyle süratle akmaya başlıyor ki, zamanla bazı şeyleri takip edemiyorsunuz. Takip edemediğiniz bu meseleler gelip ayağınıza dolanıyor ve sizi sertçe yere çalarak nevrinizin dönmesine neden oluyor. Tekrar doğrulduğunuzda sizin karmaşanız dışında dönen dünyayı fark ediyorsunuz ve o andan itibaren yapmanız gereken tek şey düzene ayak uydurmak oluyor.
Evet. düzene ayak uydurduğunuz müddetçe oyuna dâhisiniz. Düzenin bir parçası olduğunuzda insanlar yüzünüze gülüyor, size kibar şeyler söyleyip iyiliğinizi düşünüyormuş gibi davranıyor. Düzene dahil olduğunuz müddetçe onlardan birisiniz. Aksi olduğu ise, önemsenmeyip bir köşeye atılıyorsunuz. Sanki size hiç ihtiyaçları yokmuş gibi, bu çark sensiz de döner güzelim derlermiş gibi gözlerini karartıp, yokluğunuzu görmezden geliyorlar. Umursamıyor ya da önemsemiyorlar. Ve bu da hiç hoş bir duygu olmuyor, tecrübelerimden biliyorum.
Sayfa 85Kitabı okudu
Ve o zaman ayak basar özgürlük toprağına
çünkü özgürlük olanaklıdır, eğer şair
güçsüzlükten gücü yaratacaksa, döverek örsünde.
silahsızlıktan, silahı
ürkütücü boşbeyinlilikten, aklı
başkaldıran rastlansallıktan, yasayı
yaşama saldıran başıboşluktan, düzeni
karmaşık belirsizlikten, yazgıyı
süprüntüden, değeri
ve ideali yaratacaksa, döverek örsünde, kurnazca ve
buram buram tüten maddeden ...
Tutsağım, şairim çünkü - böyle başladı bu.
Hizmet ediyorum, çünkü şairim-böyle sürmekte.
Tutsaklığım, yaptığım hizmettir.
İnsanlık soylulaşıyor benim acımda; dünyanın tüm başkaldırıcılı
ğını, tüm utancını onun, yıkılabilirliğini ve utkusunu keşfediyor.
Sayfa 451 - Pozitif
Çayı soğurken dünya dönüyordu. Belgeselde dış sesin söylediğine göre, kafası karışık kuzey sumrusu uçarken yuvasını bulamıyordu. Bir anlığına evrenin kendisiyle konuştuğunu hissetti. ''O kuş ben olmalıyım,'' dedi içinden. Duygularıyla kanat çırpıyor fakat karmaşık zihni yüzünden yuvasını bulamıyordu. Uçtukça uçuyor, düzeni alt üst oluyor, aşk rüzgarı bedenine değdiğinde ürperiyor, ne yapacağını bilemiyordu.
Beyin yakan şeyler
Bir dış enerji arzının olduğu koşullarda bir sistemde düzenin bir başka sistemde düzensizlik yaratma pahasına kurulabildiğini biliyoruz. Bu yüzden güneşten gelen ısı ve ışık akışı dünya biyosferinin son derece karmaşık düzenini doğurur ama bu güneş çekirdeğinin sınırlı yakıt kaynaklarının geri dönülemez biçimde feda edilmesiyle mümkün olur. Aynı yolla genişleyen bir evren kozmik malzemede düzen doğurabilir.
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ
Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem
mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış
ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
...Oysa ben, tam tersine, güzel, karmaşık bir düğümü çözmekten büyük bir sevinç duyuyorum. Bu belki biraz da şundan ileri geliyor: Bir filozof olarak dünyanın bir düzeni olduğundan kuşku duyduğum bir sırada, dünya işlerinin küçük bölgelerinde bir düzen değilse bile, en azından bir dizi bağlantı ortaya çıkarmakla avunuyorum.
