Karne öğrencinin bilgi seviyesini gösterebilir ama çaba ve gayretini göstermez. Öğrenci sınav sırasında hastalık, kaza gibi bir terslik yaşayıp iyi bir not alamayabilir.
Heceleme beni artık Allahım Bırak okunaksız kalayım Kaderimin hepsi pek iyi olmasın varsın Bak, ömrüm eriyor işte Çocukluk fotoğrafımdaki kardanadam gibi yanı başımda Bak, ilkokul talebesi kalbimden Yine karne parası istiyorlar Bir gecekonduda yaşıyor kalbim oysa.
Reklam
Selim çalışkandı, Metin tembeldi derslerde. Sonunda, çalışkan olmanın kötü bir şey olduğuna karar verildi. İnsan sonunda kendisini, sınıf birincisi olmak gibi aşağılık bir tutkuya kaptırıyordu. Bir karne, sınıf ikincisi olursa, dünya başına yıkılmış gibi oluyor, günlerce sapsarı bir suratla, kimseyle konuşmadan dolaşıyordu. Üstelik arkadaşları çalışkan olmadığı için, derdini anlayacak, onunla paylaşacak biri bulunmuyordu; yalnız kalıyordu. Insanla alay ediliyordu. Hayatta başarı kazanan bütün insanların, okul yılları başarısız geçmişti. Çalışkan olmak, ilerisi için kötü bir işaretti. Böyle insanlar para kazanamaz, kadınlarla ilişkide başarıya ulaşamazdı. En kötüsü, hayatın dışında kalırdı. İnsanların ıstıraplarına yabancı olurdu. Hiç bir zaman gerçekleri göremezdi.
Sayfa 434Kitabı okudu
Sen benim için denizin içindeki bir mercandın, Suyumdun, aşımdın, başımın üstündeki çatımdın. Güneştin; sıcağında kavrulduğum, Yağmurdun; gözyaşlarımı gizleyen. Neşemdin; saatlerce saklambaç oynayan çocukluğum, Korkumdun; karne günü babamdan köşe bucak kaçtığım. Kabuslarımdın; gece yarısı kan ter içinde uyanıp anamın kucağına sığındığım, Okuduğum ilk şiirdin mesela, andımızdan sonra kürsüde, Utancımdın; kara tahta önünde tek ayak üzerinde durduğum, Gururumdun; elimde bayraklarla 29 Ekimi kutladığım. Sen, akıllanmaz haylaz çocukluğum, büyüdüğümü anladığım ilk acım, Yaşarken öldüğüm on yedi yaşımsın. - Aslı Mergen
Kendi karneni kendin yazacaksın önce. Etraf zaten karne yazma hususunda çok çalışkan. Sana iyi ya da kötü not vermek konusunda herkes telaşlı. Ama önce sen yaparsan, sınıfı geçtiğinde de kaldığında da, çok büyük şaşkınlıklar yaşamazsın. Hazırlıklı olacaksın. Sen yap işini. Kendi işini kendin yap.
Çalışkan öğrenciler karne almakla yetinmez, teşekkür ya da takdir de alırlardı. 70'lerin başlarında çok çalışkan öğrenciler "iftihara geçerler"ken, sonraları değişip adı "takdir almak", "teşekkür almak" oldu. Çocuklarının okul başarılarıyla gururlanan anne babalar bu takdirleri, teşekkürleri yıllarca sakladılar, hatta çerçeveletip duvara astılar. Lise son öğrencilerinin korkulu rüyası ise, şimdi de olduğu gibi üniversite sınavlarıydı. Hiçbir şey değişmedi. Aynı sıkıntı, aynı endişe aynı biçimde yaşandı. Aynı kurslara paralar döküldü, aynı sevinçler yaşandı ya da hayal kırıklıklarına uğrandı. Yalnızca öğrencilerin eğilimleri değişti. 70'lerde öğrencilerin büyük çoğunluğu doktor olmak isterken, 90'larda bilgisayar mühendisi ya da işletmeci olmak istediler.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.