Adına eşitlik denen tahrib gücü yüksek bir bombayla aile önce sarsıldı, ardından da tahribatı ancak onlarca yılda onarabilecek darbeler yedi.
Roller birbirine girdi; kadın erkeklesti, erkek kadinlasti. Kadın erkek gibi nafakayla mükellef tutuldu. Apartman temizledi caycilik yaptı; mühendis mimar oldu. Şantiyede çalıştı. Hz Havva ile erkeğe es olan kadın, binlerce yıl sonra ona rakip oldu. İş hayatında karşıt cinsiyle kıyasıya bir rekabete tutuştu. Çocuk emzirmeyi de yavrusuna ninni söylemeyi de unuttu. Merhameti sefkati aşındı; erkek gibi hissetmeye onun gibi yaşamaya başladı
Aynı rolü oynayanlar arasında kıyasıya rekabet yaşanır. Marangoz kalıp ustasina, eczacı firinciya, öğretmen mühendise değil; her biri kendisiyle aynı işi yapan meslektaşına hased eder. Ailedeki vazifeleri paylaşma istidadini yitiren bir çift de, birbirini daha çok para kazanmaya adanmis iki rakip olarak görür ve hangisi daha çok kazanirsa o söz sahibi olur.
Kocasına rakip olan kadın aksamleyin eve işten kalan stresle döndü; ne eviyle ne işiyle alakadar olabildi. Allahın çiftlerin fitratini esas alarak tayin ettiği muvazene bozuldu