Kızın kafası kanepenin kenarına sıkışmış sevişirken, anası da salonun ortasında büyük bakır bir tepsi içinde karpuz kesiyordu. Bir yanda kız, adamla inleyerek hunharca sevişiyordu. Diğer yanda ise anası, karpuz dilimlerinin götüne bıçağın tersi ile vurup çekirdekleri ayıklıyordu.
Işıklandırmadan başka, yeni hükümet Kapiya’ya temizlik de getirmişti. Eskiden meyve kabukları, karpuz çekirdekleri, findık, ceviz kabukları; rüzgâr ya da yağmur gelip onları sürükleyinceye kadar bütün gün köprünün taşlarını kaplardı. Şimdi belediye temizlik işçisi gelip her sabah köprüyü süpürüyordu. Kimse buna itiraz etmemişti. Çünkü insanlar, ihtiyaçlarına ve geleneklerine cevap vermese bile temizlikten hoşlanırlar. Ama tabiî bu işi kendileri görmemek şartıyla.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yatak­tan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısın­ da karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister. Bireyin kendisini yatay akıntıya bırakarak yaşayıp gitmesi son derece kolay ve rahattır.
Karpuz çekirdekleri filizlenmedi gitti, bayramdan kalma çikolata da bitmek üzere... Sizler de iyisinizdir inşallah...
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Sayfa 27
Reklam
58 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.