Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kamu Spotu :)
"Yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.’GDO’lu olmayan, doğal tohumlarınızı poşete atmayın.. toprağa atın’ Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün.  Üzerine de bir bardak su dökün. Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.   Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler… Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir ! Bunu yapmayın ve yaptırmayın. Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış. En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet…  Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım..." TEMA
Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Reklam
Fındık, fıstık, çukulata, şeker filan yemezdik ama onun yerine kavun, karpuz çekirdekleri yerdik.
Sayfa 350 - Nesin Yayınevi -YOKUŞUN BAŞI- ( Ucuza Yaşamak)Kitabı okudu
Yitik Gece Şarabın tortusu kaldı şişenin dibinde Ekmek dağıldı birdenbire, karpuz çekirdekleri Ölü hamamböcekleri gibi masanın üstünde Sarhoş bile olamadık, tükettik de geceyi Bir horoz öttü, sonra uzun bir sessizlik yine Çöktü yeryüzüne, ayla güneşin kararsızlığından Melez bir ışık sızdı göğün dilinin altından Bütün renklerin dışında, apayrı bir renk Silkindik bir kez daha bu yitik geceden Uyusak da uyunmaz artık, vakit geç Güneş dagın sırtına abanarak yekinir şimdi Her şey tamamdı, şarap, mezeler ve dostlar, Şimdi yiten bu geceyi geri getirecek ne var? Bir martı havalandı gögü ikiye bölen Yaşamı parçalayan, sıkıntıyı bütünleyen
Sayfa 55 - Bilgi Yayınevi
çünkü yetersiz bilgi bize iyilikten çok kötülük getirir. Örneğin cennetteyken olağan bir elma yediğini zanneden âdemin başına gelenlere bakın. Sözü geçen meyve tanrının leziz bir eseri olabilir, ancak kimileri âdemin yediğinin elma değil de bir dilim karpuz olduğunu iddia ederler, her iki durumda da çekirdekleri meyvenin içine koyan şeytandır. Bu nedenle de siyahtırlar.
"+Hayat karpuz gibidir değil mi? +Bu da ne demek? +Çoğu kısmını rahatlıkla çiğneyip yutabilirsin. Ama yine de işin sonunda ağızında bazı yutamadığın çekirdekler kalır. +Bu Doğru ama, o yutamadığın çekirdekleri toprağa gömersen filizlenebilir!"
Reklam
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşamları televizyon karşında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Karpuz olsam neler yapabilirdim diye uzun uzun düşünüyor, karpuzun çaresizliği ve iri ahmaklığı, suları gibi benim de üzerime akıyor, çekirdekleri üzerime yapışıyordu.
Sayfa 88 - İletişimKitabı okudu
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister...
Sayfa 31 - ithaki
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazma cesareti, yaratarak yaşayan herkesin kütüphanesinde olmalı. Ağır ağır, altını çizerek okuyorum. Okurken durup tekrar okuduğum , anlamaya, sindirmeye çalıştığım satırlarla ; kendimle tekrar tekrar karşılaşmanın tadını çıkarıyorum. Utanmasam bütün kitabı alıntı olarak paylaşabilirim. Ruhuma dokunan, neden yazmadan duramadığımı bilimsel yönden incelediğim, kendi denizimde yüzmekle kalmadan derinlere daldığım nefis bir kitap. Dalış için uygun kıyafetler şart... Yalnızlık, sessizlik, kahve, kalem, alıntı defteri... Bitirince detaylı yorum yazacağım. "... yani yazma halinin yazarın bedenindeki yansımasına karşılaşma adını veriyor." "Jung potansiyel olarak var olan enerjiyi #ruhsalenerji , onun eyleme dönüşmüş biçimini ise ruhsalgüç olarak tanımlamıştır; aynen, potansiyel yaratıcılık enerjisini yetenek , yaratıcı enerjinin eyleme dönüşmüş biçimini yaratıcıeylem olarak tanımlayan Rollo May gibi." "Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat, herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister."
Yazma Cesareti
Yazma CesaretiNihan Kaya · İthaki Yayınları · 2019230 okunma
Reklam
Hayat Hiç Kimsenin Yazmasını İstemez
Hayat herkesin yatak­tan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısın­da karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.