Gatsby o yeşil ışığa, geçen her yıl bizden biraz daha uzaklaşan orgazmik geleceğe inanmıştı. O zamanlar kaçtı elimizden, ama önemli değil, yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha ileriye uzatacağız... Ve güzel, aydınlık bir sabah... Böylece asılıyoruz küreklere, geçmişe doğru savrulup dursak da, teknelerimizle akıntıya karşı ilerlemeyi sürdürüyoruz.
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA Seni sevdiğimi anladığım günden beri Sesler değişti, renkler değişti Yüzümdeki çizgiler başkalaştı Geçmişim değişti, oyunlaştı Yeşilin ortasında gelincik gibi İnceleşti, yabancılaştı
Reklam
aferin evlat iyi etmissin! sonra zamanini da iyi intihap ettin. maalesef seni bos ceviremeyecegim. mademki iki esnaf karsi karsiyayiz, acikca konusalim.. dun gelsen metelik alamazdin, seni tekme ile kovardim. yarin gelsen beni bulamayacaktin. seytan sana fisildamis heralde... mubarek olsun... ben bu ise daha fazla dayanamayacagim... bir nihayet
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Gölün ortasında kanodaydım. Soğuk bir kasım günüydü. Göle açılmadan önce hava açıktı. Ama sonra kapandı ve bir anda yağmaya başladı. Bilirsin, sağanak ve iliklere işleyen bir soğuk. Geri dönmeye karar verdim. Sabah gezintimi mahvettiği için gökyüzüne lanet ediyordum. Derken bir şey fark ettim. Gökyüzüne baktım. Yağmur yağıyordu ve kuşlar hepsi dışarıda kanat çırpıyor ve bir o yana, bir bu yana uçuyorlardı. O zamana dek kuşların yağmurdan etkilenmediklerini hiç fark etmemiştim. Umurlarında bile değildi .Belki yağmur tüylerine değdiğinde biraz kabarıp silkeleniyorlardı. Belki yuvalarına dönüp bulutlar geçene dek beklemeye karar veriyorlardı. Ama bağırıp, lanet edip, karşı çıkıyorlar mıydı? Hayır. Kabulleniyorlardı. Her zaman yaptıkları gibi cıvıldayıp şarkı söylüyorlardı. Ufak bir fırtınanın günlerini, hayatlarını mahvetmesine izin vermiyorlardı. Sana saçma gelebilir, ama o gün göldeyken, bir kuş gibi olmak istediğimi fark ettim. Beni dibe sürükleyen koşullardan fazlasıyla etkilenmeye bir son vermek istedim.
Reklam
Ülkemizde " İslam İnanç Birliği " tarikatlar ve cemaatler yoluyla parçalanmış durumdadır.Öyle dini tarikatlar var ki;biri diğerini kafir olarak görmekte, adeta boğazlamak için fırsat kollamaktadır. * Prof.Çetin Yetkin'in " Karşı Devrim 1945-1950 " kitabında Atatürk'ün hakkın rahmetine kavuşmasından sonra Türk devleti idaresi İsmet İnönü'nün eline geçmiş ve Atatürk'ün ihdas ettiği, devletin milli kurumları teker teker ya ortadan kaldırılmış, ya da etkisizleştirilmiştir. * Ben, Türkiye'de katledilen soldan ve sağdan bütün aydın ve gençlere üzüldüm ve üzülüyorum ve hadiseyi şöyle değerlendiriyorum. - Çanakkale Savaşı, birinci eğitimli Türk katliamıdır. Bugün içinde bulunduğumuz kültürel, iktisadi ve siyasi çalkantının kökleri bu hürriyet mücadelesine kadar gider. - Sakarya Savaşı'ndaki mücadelemizin esas lokomotifi subaylarımızdır. Sakarya tam bir subay savaşıdır. Yani " okumuş" larımızın savaşı. -12 Eylül öncesinde soldan ve sağdan Türk gençlerinin katli, tarihimizdeki üçüncü eğitimli Türk katliamıdır. Aynı silahla akşam ülkücü gençleri, sabah solcu gençleri öldürdüler.
Sayfa 350 - Çetin Yetkin " Karşı Devrim 1945-1950 " , Y.A.M.ve H.Yayınları , Antalya 4.Baskı Nisan 2006Kitabı okudu
Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden.. Her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan... Sevmediği hayatı yaşayan... Sevmediği işi yapan... Sevmediği kişilerle yaşayan... Kalabalıkların yüzünden yaşamaya karşı, ne bir sevgi... Ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen... Her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren... Gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren... Bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları! Size bu ölü yaşamı hazırlayan Sermaye Sahibi Egemen Sınıftır... Ve bu acımasız oyunun varlığı siz izin verdiğiniz sürece sürecektir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.