OKUYUN,OKUTUNUZ...
Matt Haıg ,biliyorumki bilmeyeniniz yoktur .Biz Mart Haig'i Gece Yarısı Kütüphanesi ile tanıdık ama bence İnsanlar kitabı daha bir şahane.Bu kitabı bu zamana kadar nasıl okumadım diye kendime kızıyorum.Canım eşimin tavsiyesi ile başladım,ona da buradan teşekkürlerimi sunuyorum.Kitabın içeriğine değinecek olursam; Andrew Martin,dünyaca ünlü bir matematik profesörü ve dünyanın en büyük matematik hipotezini çözmeyi başarır .Ardından sırra kadem basar. Andrew bir sabah yol kenarında çırılçıplak halde bulunur .Ne yazık ki ama bu kişi artık Andrew değil, onun kılığına girmiş bir uzaylıdır.Amacı , hipotezin keşfine engel olmak ve hipotez hakkında fikir sahibi olanları yok etmektir.Tuhaf davranışlar sergiler ve çevresindeki herkes çok çalışmaktan bu hale geldiğini düşünür.İsobel adında tarihçi bir karısı ve Gılliver adında da bir oğlu vardır .Çalkantılı bir aile ilişkileri var . Andrew,ilk başta insanları ve dünyayı hiç sevmez ,nefret ederken zamanla dünyaya ve insanlara karşı olan o bakış açısının değişimini göreceğiz .Bu bakış açısının değişmesinde etkili olan köpeği Newton da unutulmamalı tabi...İnsanlığa dair hiç bir şey bilmeyen Uzaylının dünyayı ve insanlığı öğrenirken ki keşfini ve deneyimini okumak çok güzeldi. Kitabın son sayfaların da oğuluna verdiği o 97 maddelik öğüt çok güzeldi.Benim favori maddem 14.madde oldu . "Hayatında 25.000 gün olacak .Bunların bir kısmını unutmayacağın şekilde yaşadığından emin ol." Peki sizin favoriniz kaçıncı öğüt ?
İnsanlar
İnsanlar
Sabri Hoca yerinde toparlandı: Sadece Kanun-ı Esasî'nin ilânıyla bunu yapabilir misin? Dâva imparatorluğun talihi üzerinde dönüyor. Bu talih bir Kanun-r Esasî ile değişmez. Biz bu fikre kurtarıcı bir şey diye bağlandığımız yıllarda, yani bundan kırk, elli hattâ altmış yıl önce, bir meşrutiyet idaresi birçok meseleyi halledebilirdi.
Reklam
Ama şimdi artık emekçi de uyanıyor, toprağın derinliklerinde kıpırdayan bir tohum gibi baş ve­riyordu; bir sabah bir de bakacaklardı ki tarlalardan biri­nin ortasında bitivermiş: Evet, evet, yerden insan fışkıracak ve bu işçi ordusu hakkı adaleti yerine getirecekti. Dev­rimden sonra bütün insanların eşit olduğu kabul edilmemiş miydi? Herkes oy verdiğine göre işçi neden işverenin köle­si olsundu? Büyük işletmeler makineleriyle her şeyi, herke­si eziyor, ama bu haksızlığa karşı eski loncaların yaptığı gi­bi birleşip hak aramak bile mümkün olmuyordu.
Sayfa 175Kitabı okudu
Bu alaycı tavrınızı üzücü buluyorum, dedi. -Ben de sizin bu sabah o kadar gerginken, şu anda coşkuyla konuşmanıza karşı pek sakin oluşunuzu tuhaf buluyorum.
·
Not rated
Spoiler içermektedir: Kitapta işlenen temel konulardan biri olan 'bastırılmış cinsellikle', kitabın müstehcen içerik nedeniyle 100 temel eser arasından çıkartılmış olması durumu sebep-sonuç ilişkisi bakımından çok anlamlı.. Yusuf Atılgan bu kitabı için 'çok tehlikeli şeyler yazıyorum, göreceksiniz' demesine rağmen kendisini
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330k okunma
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Reklam
Adiyat suresi 1-6
Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
Şehirlerin Şarkıları
Hayatımdaki şehirlerin kendilerine ait şarkıları vardır, kendisini şarkılarıyla anımsatan, hatırlatan... Bazı şarkıların şehirleri vardır ya da bazı şehirlerin şarkıları vardır, tezlerini doğrular, benim şehirlerimin şarkıları da... Sonra, her bir şarkı, flu bir hayalin içinden sıyrılarak akla çakıldığı anı belli belirsiz kıpırtılarla
İki ordu karşı karşıya gelir. Çadırlar kurulur. Bir tarafta Hz. Ali(ra); öbür tarafta Hz. Aişe (ra) annemiz ve cennetle müjdeli on kişiden ikisi olan Hz. Talha(ra) ve Hz. Zübeyr(ra) vardır. Bu olaylar yaşanırken Hz. Ali(ra) savaş çıkmasın diye elinden geleni yapar. Ka'kâ bin Amr'ı (ra) karşıya elçi olarak gönderir. Ka'kâ bin Amr(ra): "Bir adam için altı yüz kişiyi öldürdünüz. Altı bin kişi şu an size muhalefet ediyor. Biz bu fitnenin kapısını açarsak, bu hayatlara kan, nefret girerse yıllarca durduramazsınız." der. Bu şekilde hepsini ikna eder, sabah sulh için anlaşılacaktır. Ama fitne ateşi durmaz. İki ordu da ikna olmuşken münafıkların başı Abdullah ibni Sebe önderliğindeki bir grup, gece vakti iki tarafın da çadırlarını yağmalar, ateşe verir ve birçok kişiyi öldürürler. Böylece fitne ateşinin körüklediği Cemel Vak'ası başlamış olur. Hz. Ali'nin (ra) gayreti o fitneleri söndürmeye yetmez.
Sayfa 52
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Balıkçı Ve Oğlu
Yazar
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
'nin okuduğum ilk eseri. Kitaba tek kelimeyle bayıldım diyebilirim. Zülfü Livaneli, bu kitabında Ege balıkçılarına ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine değiniyor. Usta edebiyatçı son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. Eserde Ege
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126.8k okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.