‘’İnsanın tek yeteneği, bedeninin ihtiyaçlarını karşılama yolunda hiç de soylu olmayan bir kurnazlık,’’ dedi yaşlı serseri. ‘’Bunun için zekaya ihtiyaç yok ki. İnsanın zihniyle, ruhuyla, idealleriyle, sınırsız ihtirasıyla ilgili hikayelere inanmayın.’’
Sayfa 267 - Pegasus Yayınları
336 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ruh beslenmeden, benden ihya olmaz...
Hepimizin bildiği bir romandır ya da roman kahramandır Robinson Crusoe. Muhtemelen dünya üzerinde en fazla tanınan roman kahramanlarından bir tanesidir. Benimde tanışıklığım eskilerde dergilerde yayımlanan çizgi roman tarzı karikatürlerdendir. Okumam ise bu döneme denk gelmiştir. Yazarı 16. yüzyılda İngiltere’de doğmuş, zengin bir ailenin çocuğu
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202022bin okunma
Reklam
Garipler Mahallesi
"Merhaba. Bu mahallede Fadime Nene diye birisi varmış. Onu arıyorum." " Fadime Nene'yi hiç duymadım ama az ileride Ayşe Teyze var." diyor sokakta karşılaştığım adam. Teşekkür edip yanından uzaklaşıyorum. Ben ona Fadime Nene'yi soruyorum, o bana Ayşe Teyze var, diyor. Bu, "Buralarda eczane var mı?" sorusuna,
Yaşamak acısı...
"Günler gelip geçiyor ve aşk kalıyor. Orada nesnelerin içerilerinde, çok derinlerinde, bu dünyanın akıntısı, öteki dünyanın ters akıntısı ile karşılaşıp çarpışıyor ve bu karşılama ile çarpışmadan acıların en büyüğü ve en tatlısı oluşuyor: yaşamak acısı... __
Ergen temelde kendini tecrit eden kişidir. Ergenlik çağındaki bir kız ya da oğlan çocuğu, sonuçta çeşitli ilişkilere dönüşebilecek bir şeyleri tecrit konumundan çıkış yaparak yaşar...Ergen, temel bir bebeklik evresini yineler; çünkü bebek de, en azından tılsımlı denetiminin dışmda kalan nesnelerle iyi geçinme kapasitesini geliştirene dek tecrit konumunda sayılır. Bebek, bebeğin bir parçası olmayan nesnelerin varlığını tanıma ve bu varlığı iyi bir biçimde karşılama becerisini edinir; bu ise bir başarıdır. Ergenlik çağındaki çocuk bu mücadeleyi yineler.
Sayfa 45
74 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap tamamen savaşla ilgili taktiklerden, yapılması veya yapılmaması gereken vb. bilgilerden oluşuyor. Savaşla ilgili bilgiler ne işime yarar demeyin her an her şey olabilir...Tabi işin şakası bir yana bu bilgilerin hiçbir değeri olmayan, savaşsız bir Dünya dilerdim ama böyle bir şey maalesef mümkün değil. • Savaş Sanatı bize düşmanın gelmeme ihtimaline değil bizim onu karşılama hazırlığımıza güvenmemizi öğretir, düşmanın saldırmasına değil konumumuzu saldırılmayacak yapmamıza güvenmemizi öğretir. Değerlendirmeye gelecek olursam: kitap bana çok hitap etmedi. Yarım bırakma huyum olmadığından kitabı sonuna kadar okudum zaten az bi sayfadan oluşuyor hemen okunabilir yani.. Bu konuya ilgisi olanların severek okuyacağını düşünüyorum çünkü çok güzel taktikler verilmiş. İşime yaramayacak olsa da öğrenmekten zarar gelmez diye düşündüm. Bir konuda uzmanlaşın ve her konudan az az bilin derler, Savaş Sanatı bunun için pekte fena sayılmaz.
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · İndigo Kitap · 202039,2bin okunma
Reklam
Özgürlüğünden vazgeçmek, insan olma niteliğinde, insanlık haklarından, hatta ödevlerinden vazgeçmek demektir. Her şeyden vazgeçen insanın hiçbir zararını karşılama olanağı yoktur. Böyle bir vazgeçme insanın yaradılışıyla uzlaşmaz.
Kendime öğütler
Kendime öğütler 1- Dürüst olmak, herkese hakkı neyse onu vermek ve her daim en iyi versiyonun olmaya çalışmak üç ana yaşam kriterin olmalıdır. 2- Güçlü sınırların olsun ve bunları her zaman koru. Sınırların kişiliğini ve karakterini ortaya döken yegane olgularındır. Kişiliğini anlattıkların değil, sınırların oluşturur. 3- İyi biri ol; ama asla iyi
Sinekkuşu ya da Rüzgar Olmak
Sıkıntıyla kıpırdanıyordu olduğu yerde adam. İlk defa böyle bir yere gelmişti. Çok izlemişti dizilerde, filmlerde. Ama nasıl olacağını bilmiyordu gerçekten bu işin Türkiye'de. Her şeyimizle özenti bir ülkeyiz diye düşündü, psikologlarımız neden farklı olacak ki. Irvin Yalom kitaplarını hatırladı. Yo Divan'ı değil, o son dönemde yazdığı
"Sana, kaşın - gözün, ideâl vücut ölçün için tâlip olana bakma! Sana, diploman ve kadrolu işin sebebiyle evlilik teklif edenden uzak dur! Seni sevdiğini söylerken, sana zarar vermeye kalkışandan kaç! Gönlünü sadece, "Allah rızâsına tâlip olana aç!" İltifatlar, katlar, arabalar, gelişmiş kaslar, romantik bakışlar seni aldatmasın. Dâvâsı ve hayâsı olmayan erde hayır bulunmaz. Öyle, çer çöple uğraşma. Doğruyu, en doğru şekilde iste. Gel bundan sonra kısa, öz ve temiz, şöyle duâ et: “Yâ Rabbi! Tezinden temizinden dengim ile denk getir. İki cihan sevinci olacak bey nasip eyle. Beni iyilerle, onlar arasından da yiğitlerle karşılaştır ve kavuştur.” Allah azze ve celle bu duâna icâbet eder de seni öyle bir yiğitle karşılaştırırsa, o zaman sen de üzerine düşeni yap. Kolaylaştır, zorlaştırma. Ev de isterim, araba da isterim, şu eşyalar da olsun, bu takılar da alınsın deme! Bilmem kaç bin liralık gelinlik isteyip, şeytanı sevindirme! Başı kelmiş, dili kekemeymiş, boyu kısaymış deyip boş boş konuşma! İşi havalı, maaşı da kabarık değil diye olur olmaz kulp takma! Ahlâka bak ahlâka! Ölüm sana da okul yolunda ya da düğün konvoyunda karşılama yapabilir. Dünyâya kanma!" | Altınoluk Dergisi 
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.