Doğa bilimlerinden yola çıkacağımıza göre, belki burada bilimin ne olduğunu kısaca belirtmekte yarar vardır. Bugün ekseri doğa bilimcilerin üzerinde anlaştıkları en yalın ve tatminkar bilim tanımını Karl Popper vermiştir. Popper'e göre bilim, kuramsal ifadeleri, gözlem raporlarını oluşturan ifadelerleyanlışlanabilecek bir düşünce sistemidir.
Sayfa 36 - 1. Bölüm: Doğa Bilimleri Açısından Özgürlük ve Tarih Kavramları - IIKitabı okudu
Her karşılaşma, bizi bekleyen bilinmeyen bir kaderin habercisi olacağı gibi, diğer kişi otantik biçimde tanınmanın heyecan verici tadına doğru bir uyarıcı da olabilir.
Sayfa 51
Reklam
Doğasındaki o saf eğlenme hevesiyle, hayatın pek cömert davranmadığı insanlara has muhteşem bir minnettarlıkla, bu nadide gösterinin keyfini çıkarıyordu; Ah, sadece yoksul insanlar gerçekten böyle minnettar olurlar...
Bilim insanları testosteronun, erkekleri herkese karşı daha saldırgan kıldığını, onları hakimiyet mücadelesine hazırladığını tahmin ediyorlar. Şempanzelerde testosteron düzeyi cinsel çiftleşmeye hazır bir dişi karşısında yükseliyor ve bu yükselişin erkeğin hiyerarşideki yeriyle bağıntılı olduğu, hiyerarşideki yerinin de saldırganlık düzeyiyle bağıntılı olduğu görülüyor. İnsanlarda erkek testosteron düzeyi çekici bir dişiyle karşılaştığında ve spor yarışmalarında olduğu gibi başka erkeklerle rekabete gireceği zaman yükseliyor. Karşılaşma başlayınca testosteron daha da yükseliyor, ama sonuç belli olunca kazanan tarafta yükselme devam ederken kaybeden tarafta böyle olmuyor. Testosteron düzeyler daha yüksek olan erkekler karşılaşmada daha saldırgan oluyor, yüzleri daha öfkeli görünüyor, daha seyrek gülümsüyorlar ve daha sert el sıkışıyorlar. Deneylerde bakışlarını öfkeli yüzlere daha fazla sabitledikleri ve nötr yüzleri öfkeli olarak algılayabildikleri görülüyor. Hormonun yükselmesine yalnızca eğlence ve oyunlar neden olmuyor: hatırlarsanız, Richard Nisbett'in şeref psikolojisiyle ilgili deneyinde kendilerine hakaret edilen güneyli erkekler buna testosteron düzeyinde artışla tepki veriyordu ve bu kişilerin daha öfkeli olduğu, daha sert el sıkıştıkları ve odadan daha büyük bir çalımla çıktıkları gözlemleniyordu. Saldırganlık yelpazesinin bir ucunda, testosteron düzeyi daha yüksek olan tutsakların şiddet eylemlerine daha fazla yöneldiği görülüyor.
Sayfa 572Kitabı okudu
Sana nasıl anlatsam ki bu hayal kırıklığını! Bak; Innsbruck'taki o iki yılda her an seni düşündüğüm ve Viyana'da yeniden karşılaşma anımızı hayal etmek dışında hiçbir şey yapmadığım yıllarda, ruh halime göre en kötüsünden en iyisine kadar tüm ihtimalleri aklımdan geçirmiştim. Her şey tabiri caizse, dibine kadar hayal edilmişti; en kötümser anlarımda, beni fazla basit, fazla çirkin, fazla ısrarcı bularak geri çevireceğini, beni hor göreceğini kurmuştum kafamda. Bana gösterebileceğin her tepkiyi, her hoşnutsuzluğun, soğukluğun, ilgisizliğin her biçimini, her şeyi inceden inceye tasavvur etmiştim – ama bunu, bir tek bunu, en korkuncunu, varlığından bile haberdar olmadığını, en kötümser ruh halimde, kendimi en değersiz bulduğum anlarda bile hesaba katmamıştım.
"Türkçede bir şarkı vardır" dedim Yuma'ya. "Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli. Uzaktayken daha iyi anlaşıyor olabilirsiniz. Bir arada olamamanız kötü insanlar olduğunuz anlamına gelmez. Sadece birbirinize iyi gelmemişsinizdir o kadar.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.