Karton koliler
Hüzün kedilere işlemiyordu. Bir kez daha anladım. İnsanlar her şeyi çok abartıyordu.
Sayfa 119 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Karton Koliler”
Hüzün resmen kedilere işlemiyordu. Ruhu sönmüş, miadını doldurmuş, her köşesi yapış yapış melankoli, kolilerle tıka basa, veda edilmek üzere olan bir evde bile bir kedinin kediliğini hatırlayacak bir şey buluyor olması takdire şayandı. İnsanlar her şeyi çok abartıyordu.
Reklam
Karton koliler
Hayatın bana tek kelime danışmadan açtığı boşlukları doldurmak mevzu bahis olduğunda, sigara herkese ve her şeye beş basardı. Kusursuz bir dolgu malzemesiydi. Oyundan çıkanın yerine giren yedek oyuncu gibi.
Sayfa 115Kitabı okudu
Karton Koliler öyküsünden
Hani koltuğun ucuna oturursun her an kalkacak gibi, arkana yaslanıp rahat ettirmezsin ya kendini. Aynen öyle, her seferinde yeni bir hayatın ucuna oturdum ben de. Her an çekip gidecek gibi. Gibisi fazla, aslında hep biliyordum sanki zaten çekip gideceğimi. Bakma her seferinde bu son deyişime, bir huzursuz, bir rahatsızdım kök salmaya elimin bir türlü varmadığı hayatlarda.
Karton koliler
"Avcumun içinde yavru bir kuş gibisin. Kıpır kıpır bir hal var üzerinde. Kalacak gibi de gelsen bazen, o kadar belli ki, gideceksin." Haklıydı. Kiminle olsam, hep eşikte bekledi ayakkabılarım. Gitmek gerekse ceketini alıp çıkanlardan oldum. Eşya satın almadım. Sağdan soldan topladığım üç-beş eşya yarenlik etti bana. Onlarla yetindim. Sonra günü geldi, üzerine kokumu bile sindiremediğim eşyaları da evlerle birlikte arkamda bıraktım. Kitaplar, kedi, bir de ben. Bu kadardım. Daha fazlasına cesaret edemedim.
Sayfa 118 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Karton koliler
Yok, taşınmayı sevmiyordum ben. Hayatta yaptığım tek şey de olsa yer değiştirmek, sevmemek az kalırdı, taşınmaktan nefret ediyordum. Evini değiştirmek, yatağını değiştirmek gibiydi bir nehrin. Sancısı büyüktü. Yine de galiba bazı insanlar yolda olmak için geliyorlardı hayata. Dikiş tutturamayan, bir yerde uzun süre kalamayan, doğuştan huzursuz insanlardık biz. Ne kadar istesem de, bazıları gibi yıllarca aynı sokaktan yürüyüp, aynı eve varamazdım ben mesela, aynı anahtarla aynı evin kapısını açamazdım. Yerinde durmadı ki hiç hayat, o dursa ben durmadım.
Sayfa 117 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evlerin yerini büyük binalar, daracık sokakların yerini geniş caddeler alıyordu. Bay Yibulaxin'in bir zamanlar bir toplu iğne kutusu kadar süslü bakkal dükkanı soğuk hava depoları olan dört süpermarket tarafından yok edilmiş, kırsal çevre son kirpilerin de can çekiştiği altı tali yollu bir çevre yolu tarafından talan edilmişti. Çok yakın zamanda, eskimiş binaları taçlandıran o kirden, o pastan, o aşınmalardan yoksun kalınca, hızla yükselmiş binaların ön cepheleri kaba sıvaları yapılmış tekdüze karton koliler gibi duruyordu. Bundan böyle Yunhai'nin merkezi neredeydi? Acımasız bir mantığa göre, caddeler bulvarlarla, bulvarlar geniş ağaçlıklı yollarla, bu geniş yollar da otoyollarla kesişiyordu; araba trafiğinden geçilmez olan geniş kavşaklar "Devam edin, görülecek bir şey yok" diye haykırıyordu; yalnızca güvenliği kırmızı ışıklarla sağlanan, betonun gizlediği antik çamaşırhaneyi izleyen dörtyol ağızları toplantılara uygun görünüyordu. Geçmişin tek bir anısı, Yunhai'nin ortasında ya da çevresinde tek bir kalıntı bile kalmamıştı. Ekonominin erdemli gelişimi her şeyi silip süpürüyordu.
Karton koliler
“Ruhu sönmüş, miadını doldurmuş, her köşesi yapış yapış melankoli, kolilerle tıka basa, veda edilmek üzere olan bir evde bile bir kedinin kediliğini hatırlayacak bir şey buluyor olması takdire şayandı. İnsanlar her şeyi çok abartıyordu.”
Reklam
"Karton Koliler" isimli hikayeden
Sessizliğin de türleri vardı. İnsanın kalbini yerinden oynatan güzel bir anın peşi sıra gelen, kuş tüyü gibi bir sessizlik vardı mesela. Öyle kıymetli bir şeydi ki o, tek bir kelime etsen hayat affetmezdi. O anki sessizlik öyle değildi. Bilakis, görmüş geçirmiş, hayatın feleğinden geçmiş yaşlı bir kadının uzakta bir noktaya dalan kocaman gözlerini kırpmadan, "sessizlik hayra alamet değil" dediği cinsten bir sessizlikti.
Sayfa 101 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Resim