kendisini kaşıkçı elması zannedip sıradan çinko pil olması
Kaşıkçı Elması'nı adi bir cama çeviren, gözlerinin ışığı aydınlatacak.
Reklam
Kaşıkçı Elması
Rivayete göre taş bir kâğıt toplayıcısı tarafından bir çöpün içinde bulunur ve değeri anlaşılamayan taş bir eskiciye 3 kaşık karşılığı satılır. Değeri anlaşılınca taş kuyumcudan kuyumcu başına, oradan Sadrazama ve en sonunda IV. Mehmet’e kadar gider. Günümüzde de Topkapı Sarayın’da sergilenmektedir. Kaşıkçı Elmasının bir çöpün içinden çıkması, değersiz görülerek 3 kaşığa satılması onun değerinden bir şey kaybettirmemiştir. 17. yy da bulanan bu taş halen değerini korumaktadır. Hiç şüphe yok ki zamanla iyi bir sarraf değerli olanın gerçek değerini muhakkak anlar.
Zamanın bütün insanlara reva gördüğü bir oyun vardır. Adını eskiler 'nisyan' koymuşlar. Unutulmak, tarihin hafızasından silinmek gibi bir şey. Nedense zaman bu oyunu Türk coğrafyasında daha kolay oynuyor ve bizler de bu oyunu kolaylaştırırcasına bazen bir Kaşıkçı Elması'na ancak modern sanat mimarimizin temeline dökülen harcın içinde bir çakıl taşı muamelesini reva görüyoruz. Üstelik kırat terazimiz de yanlış tartıyor ve gerek kişileri, gerekse eserleri adamına göre değerlendiriyoruz.
Sayfa 59 - ÖTÜKEN 1998Kitabı okudu
İlk evlilik yıldönümlerinde babam elinde bir paketle ge­liyor eve. Annemin bir beklentisi yok, belki diyor yüzüktür, küpedir, kolyedir, öyle bir şeydir. Ama bir takı için fazla bü­yük kutu. Hemen oracıkta açıyor paketi. Hemen oracık dediği yer neresi bilmiyorum, ama annem anlatırken öyle an­latıyor; “Hemen oracıkta açtım paketi” diyor, içinden tek bir kristal çay bardağı çıkıyor paketin. Gülüyor annem. “Kaşıkçı elması çıksa kutudan böyle sevinmezdim” diyor. O yıl sadece o çay bardağıyla çay içiyorlar. Bir yere gitmele­ ri gerektiğinde, yanlarında götürüyorlar bardaklarım. Misafirlikte çay içecekleri zaman bardağı çıkartıp, “Bize şuna koyuve­relim” diyorlar usulca. Bir iki dalga geçen, “Deli misiniz, siz?” diyen çıkmıyor değil akrabalar, eş dost arasından ama işin cid­diyetini anlayıp kabul ediyor insanlar zamanla Bir zamanlar alaya aldıkları şey zamanla hürmete dönüşüyor.
Tarihimize düşman olan bu gençler, İngilizlerin asıl amaçlarıydı
İngilizler İstanbul'u işgal ettiklerinde kütüphanelerimizde ki tüm tarih kitaplarını yakıp yıkmıştı. Ama dünyanın en değerli elması olan, Kaşıkçı Elmas'ına hiç dokunmamışlardı. Onlar tarihin elmastan daha değerli olduğunu biliyorlardı da ona göre davrandılar.
Reklam
“Şu yalan dünyadaki en büyük servet sizi koşulsuzca ve olduğu gibi sevecek ve kabul edecek birilerinin hayatınızda olmasıdır. Bu kişileri kırmayın, küstürmeyin, Kaşıkçı Elması gibi eşsiz olduklarını hissettirin. Çünkü olgun sevgi, samimiyet ve güven herşeydir, gerisi boş..." 💛
Dindar cumhurbaşkanımızın eşi, first leydimiz, Dolmabahçe Sarayı'nı gezerken, padişahlann kullandığı koltuk, sehpa gibi 35 parça tarihi eseri beğendi, fotoğraflarını çektirdi, Çankaya Köşkü'ne gönderilmelerini istedi. Hır çıkh. "Orası mobilya mağazası değil, müze" denildi. "İyi ki Topkapı'yı gezmedi, Kaşıkçı Elması'nı da isteyebilirdi" denildi. First leydimiz kınldı, küstü. E hak1ı tabii... Hakikaten yaranılmıyor bu millete yani... Tarihi eserlerin transferinden vazgeçildi.
Kırmızı kedi yayınlarıKitabı okudu
Politik Yorumlar 2
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır. _Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu. _İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz. _Rasyonel olması gereken bir
Pırlantam.
Onca sahtelikler içinde Parlayan bir çift gözleri vardı ki ! Sanırsın Kaşıkçı elması Topkapıdan firar etmiş. ✍️ Hülya demirbaş ✍️🫣.
Reklam
"Kaşıkçı Elması" Ayarında Bir Kitap
Şu an kara borsada olan bu kitap elinizde varsa şanslısınız demektir. Hele okuduysanız daha da şanslısınız demektir. Okuyup üstüne değerlendirmeyi de okursanız künefe üstü dondurma yediniz demektir. 😊
Kambur
Kambur
John Coffey

John Coffey

@Okumayagonullu
·
06 Eylül 2023 21:08
Kamburlarımızdan kurtulmak temennisiyle
Esra Kahya
Esra Kahya
'nın kaleminden dökülen güllerin oluşturduğu yayımlanmış ilk roman. Kitap Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen yarışmada 2021 Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü'ne layık görülmüş. Eseri okuyunca hak edilmiş bir ödül olduğunu, su götürmez bir gerçek olarak doğrudan kabulleniyorsunuz . Ama bir şikayet, bir rica veya bir
144 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kamburlarımızdan kurtulmak temennisiyle
Esra Kahya
Esra Kahya
'nın kaleminden dökülen güllerin oluşturduğu yayımlanmış ilk roman. Kitap Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen yarışmada 2021 Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü'ne layık görülmüş. Eseri okuyunca hak edilmiş bir ödül olduğunu, su götürmez bir gerçek olarak doğrudan kabulleniyorsunuz . Ama bir şikayet, bir rica veya bir
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021220 okunma
"Ama güven gitti mi bir daha kolay kolay yerine gelmezdi. Karı koca arasında yitip giden güvenin boşluğunu, kaşıkçı elması da olsa doldurmaya yetmezdi."
Sayfa 85 - HayykitapKitabı okudu
Kaşıkçı Elması'nın hikâyesi
1669 yılında İstanbul'da Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam bir yuvarlak taş bulunur.Bir yaymacı kaşıkcıya giderek üç tahta kaşığa değişir...Kaşıkçı götürür, bu taşı bir kuyumcuya on akçeye satar.Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir;kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister...Aralarında kavga çıkar...Mesele kuyumcubaşıya akseder.Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır... Fakat bu sefer de vakayı Sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmed Paşa duyar,taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken mesele padişaha akseder.IV.Mehmed,bir hatt-ı hümayunla elması saray-ı hümayuna getirtir ve saray elmastıraşına verilir. Eğrikapı, çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 48 kıratlık nadide bir elmas çıkar...Kuyumcubaşıya kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur.