Faruk Duman, benim için apayrı bir kalem. 2015'te "İncir Tarihi" ile başlayan okuma maceram yazarımızın tüm kitaplarını okumak hedefiyle devam ediyor. Bu hedefimin gereğini henüz yerine getiremedim ama Duman'ın birçok kitabını okudum diyebilirim.
Faruk Duman bu romanında da doğa betimlemeleriyle beni benden aldı. Kendimi ormanda, karanlığın içinde sağanak yağmura yakalanmış ve iliklerime kadar ıslanmış, üstüm başım çamur olmuş hissetim. Sele kapılmış hissetim kendimi.
Sadece o mu? Halk anlatılarının Duman'ın eserlerinde yeri başkadır. Okuyanlar bilir. Hem anlatıların hem de yerel sözcüklerin gücü, eserlerine ayrıca yakışıyor.
Romanda doğa var, olay yok mu? O da var hatta polisiye bir olay diyebilirim. Ancak detaya daha fazla giremem. Romanın tadı kaçmasın.
Ben çok severek okudum bu nedenle size de okumanızı öneririm.