Yusuf Atılgan Modern Türk Edebiyatının öncülerinden sayılmakta. “Acaba neden?” diye sorabilirsiniz. Kitabı okumadan bunu tam olarak anlamak imkansız gibi görünüyor; ama bir nebze de olsa açıklamaya çalışayım.
Öncelikle, anlatım metodu alışageldiğimiz edebiyat üsluplarından oldukça farklı bir teknikle yazılmış; zihin akışı metodu gerçekten ilginç,
Jack London, 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek ismi John Griffith Chaney olan yazarın hayat öyküsü oldukça trajik. Anne baba sevgisinden uzak kalan London, 14 yaşında okulu bırakarak maceralarla dolu bir hayata
1932 yılında yayınlanmış ve 600 yıl sonrasını hayal ederek oluşturulmuş, toplumsal istikrar ve barış arayışı içinde gerçek duygulardan yoksun kalmış bir distopik dünya tasavvurunun anlatıldığı bir roman. Romanın içeriğindeki fikrin, felsefenin gerçekleştiğinde oluşturacağı dünyaya geçmeden önce yazar hakkında konuşmayı faydalı buluyorum. Huxley
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler - Dikkat spoiler içerebilir!
Edebiyat dünyasında her biri Kahramanmaraş'lı olan yedi güzel adamdan biri olan Rasim Özdenören'in 1985'de ilk baskısı yapılan eseridir.
Kitap dünyevi işlerde İslam'dan kaynaklanmayan sorunları İslamla çözmeye çalışıp sonuç alamayanlara uyarı rehber niteliği taşıyor. Daha doğrusu kast sistemi gibi ne kadar çözülmeye çalışılırsa çalışılsın sonuç alınmayacağını çözümün İslami düşünce sistemini her alanda uygulamaktan geçtiğini işlemiş. Gayet akıcı olan kitaba okumak için birkaç saat ayırmanız yeterli .
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Uyanın, Kahramanın Şimdiki Zamanı Bizim Geleceğimiz Olabilir!
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum.’’ (s. 238)
1. Ütopya’dan Distopya’ya Geçiş
Distopik bir eseri inceleyebilmek için öncelikle, hem distopyaların ortaya çıkmasında büyük payı olan ütopyayı hem de distopyayı tanımlamak gerekir.