Bir çiftçi ile güreş
Bir ağaç dibinin toprağını kabartan ve o civarda yalnız çalışan bir işçinin önünde Atatürk durdu. İşçiye o kadar yakındı ki çapasının kalkıp inmesinden fırlayan toprakların küçük parçaları Atatürk'ün zarif ve toz görmeyen ayakkabılarını okşuyordu. Önünde duran, karşısında dikilen bu vakitsiz zaire(ziyaretçiye) işçi bakmadı bile. Bu vaziyette
Âhiret Kardeşlerime Mühim Bir İhtar “İki Madde”dir: Birincisi: Risâle-i Nur’a intisâb eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak ve yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risâle-i Nur talebesi ünvanını alır. Ve o ünvan altında, her yirmi dört saatte benim lîsanımla belki yüz def’a, ba’zan daha ziyâde hayırlı
Sayfa 29 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Reklam
"Görelim Mevla neyler Neylerse güzel eyler."
Evet bir adamın imanı, ebedî ve dünya kadar bir mülk‑ü bâkinin anahtarı ve nurudur.
Bizim millet adam olmaz. Atatürk Kastamonu'da kafasına şapkayı geçireli, kadınlarımıza hakları­nı bağışlayalı şu kadar yıl oldu. isteseler pekala adam olurlar, ama istemiyorlar.
Hakiki bütün elem dalalette, bütün lezzet imandadır
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.