“If you knew how to cook, maybe I would eat," Jace muttered. Isabelle froze, her spoon poised dangerously. "What did you say?" Jace edged toward the fridge. "I said I'm going to look for a snack to eat." That's what I thought you said." Isabelle turned her attention to the soup.”
İnsanların beni kaç defa susturdukları umrumda değildi. Başarıya ulaşabileceğime olan inancım güçlüydü. İnsanların beklentilerinin düşük olduğu bir konumda olmaktan öyle zevk alıyordum ki onları yenilgiye uğratabileceğimi biliyordum. Bu yüzden de kazanacağıma emindim.
Reklam
Düşünmek onun için kolay olmuyordu. Dü­şüncelerini toparlayabileceği bir bilgi temelinden yok­sundu. Bu nedenle düşünmek, ağır, acılı ve çoğu kez de belirli anlamı ya da mantıklı sonucu olmayan bir iş­lem oluyordu. Denilebilir ki, normal bir insanın bir­ kaç saatte düşünebildiklerini Madeiros ancak haftalar boyunca düşünebiliyordu.
Sayfa 17 - Payel Yayınevi 2.Basım 1975
Dünyanın daha küçük olduğunu zanneden Kolomb hesapladığından binlerce mil daha uzakta olan Asya 'ya hiçbir zaman ulaşamayacaktı. Engin okyanus kaderini de belirliyordu. Ama şanslıydı. Yolunun dörtte birini kat etmişti ki, Avrupa ile Asya arasında bilinmeyen, haritalarda yer almayan bir kara parçasına, yani Amerika'ya rastladı.
Anlatılamayan mükemmelliğe dikkat et. İçinde tehlike saklıdır.
Sayfa 74 - misis kitapKitabı okudu
Eğer sözcüklerinizi yutmaya zorlanmasaydınız, belki de konuşmanın gücünü hiçbir zaman bu kadar güzel öğrenemezdiniz.
Sayfa 34 - misis kitapKitabı okudu
Reklam
81 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.