"16 Mayıs 1975 sabahıydı.Otuz beş yaşındaki Japon bir kadın, bir ev emekçisi ve anne olan Junko Tabei, çivili botlarını buza sapladı; dağın dar sırtında sürünerek ilerledi. Junko, "Dağa tırmanmak yerine çocuk yetiştirmemiz gerektiğini söyleyenler oldu , demişti. Sonunda zirveye ulaştığında binlerce metre yukardan Tibet'in vadilerine baktı. Çok gururluydu. Everest'in tepesine ulaşan ilk kadın olup tarih yazmıştı ama durmaya niyeti yoktu.Yedi kıtadaki en yüksek yedi dağa, yani "Yedi Zirveler"e tırmanan ilk kadın oldu."
"Fe del Mundo, Filipinler Üniversitesi'ndeki sınıfından birincilikle mezun olduktan sonra Harvard'ı seçti. Harvard Tıp Okulu'na kabul edilen ilk kadın oldu. İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde elini taşın altına soktu ülkesine döndü.Japonya, Filipinleri ilhak etmişti binlerce insan çocuklar da dahil toplama kampındaydı. Tomas Üniversitesi'nde tıbbi bir merkez kurdu ; buraya Çocukların Yuvası adını koydular. Fe , savaştan sonra Filipinler'in ilk çocuk hastanesini açtı. "
"Sophia Duleep Singh'in hayatının ilk yılları İngiltere'de 19.yy'da yaşayan bir prensesin hayatından farksızdı.Çayını yudumluyor,köpekleri besliyor,fotoğraf çektirmek için süslü püslü kıyafetler giyiyordu.Konforlu bir hayat sürüyordu ;ta ki Hindistan'a gizli bir gezi yapana kadar.Hayatında ilk kez sarayların ötesindeki yaşama tanık oluyordu.Sophia eşitsizliği kendi gözleriyle gördü.Kıt kanaat geçinen ailelerle,Hindistan'ın bağımsızlığı için çalışan insanlarla tanıştı.Hindistan'ın bağımsızlığı için savaşanlara yardım göndermeye başladı. Süfrajet ( kadınların oy hakkı için mücadele eden) hareketini destekledi. Oy vermediği sürece vergilerini ödemeyi reddetti."