Yoksulluk, toplumsal dışlanmanın yanı sıra her zaman politik dışlanmayı da içerir. Yoksulların gösteri yapmak istemediğini söylemek, onları yalnızca vesayet altına almak değil, aynı zamanda dışlamayı da körüklemektedir.
Sayfa 78 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Eğer insan yalnızca kendisi gibi düşünenlerle bir araya gelirse, bu durum kendi kendini yeniden üretmeye başlar ve sonunda tek gerçek halini alır.
Sayfa 191 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen rakamların açıklanmasından birkaç gün sonra yaptığı konuşmada, rakamların yanlış yorumunu muhafazakarların o çok sevdiği, solun geçmişte, gerçeklerden uzak yaşadığı şeklindeki klişeye bağlamaktan bile çekinmedi. ''Bu solcuların rakamlardan anlamadığını ve gerçeklerden tamamen koptuğunu gösteren çok iyi bir örnek'' dedi, von der Leyen. Tam da Çalışma Bakanı'nın kendisini böyle öne çıkarmasının aslında basit bir nedeni var: Düşük yaşam süresi yapılan işle doğrudan bağlantılı. Düşük yaşam süresi ve erken ölümler, örneğin Patrick Bernau'nun bu tartışmaların hemen sonrasında Faz gazetesinde kanıtlamaya çalıştığı gibi (sigara, dondurulmuş pizza, hamburger, spor yapmamak ve az arkadaş) yoksulların kendi hatalı davranışlarıyla açıklanamaz. Alt sınıflara yapılan bu aşağılayıcı suçlama yıllardan beri amacına ulaşıyor: Parasını çocuk kitapları yerine içki ve sigaraya harcayan ve bütün gün düz ekran televizyonun karşısında oturup ''alt tabaka programlarında'' kendi benzerlerinin çocuk dövmesini, borç yapmasını ve kamu kuruluşlarını dolandırmasını seyreden bir kişinin yağ bağlayıp hastalandığına şaşırmaya hakkı yok! Oysa hasta insanların daha az spor yapması, (pahalı tedavileri ödeyemedikleri için) doktora gitmemesi, kötü beslenmesi (veya açlık çekmesi) ve hatta içki ve sigara içmesi ahlak eksikliğinden değil; çalışma koşullarının beraberinde getirdiği mutsuzluktan, işsizlikten ve dışlanmışlıktan kaynaklanıyor.
Sayfa 213Kitabı okudu
Theodor-Heuss Vakfı, Theodor-Heuss ödülünü Otto'ya ''ekonomik ve etik açıdan örnek bir firma kültürü'' yarattığı için verdi. Ekonomiye yakın kuruluşlar tarafından verilen böylesi ödüller, ekonominin, kar amacının yanı sıra insan ve dünyanın esenliğiyle de ilgili olduğu propagandasının bir parçası. Bir şey yeterince tekrar edilirse, sonunda doğru olarak kabul edilir. Hem de o kadar doğru kabul edilir ki, bir yanda insanlar patronun daha da zenginleşmesi için hasta hasta günde üç avro karşılığında paket teslimatı yaparken, öbür yanda Otto'ya Federal Liyakat Nişanı takılır. Örnek gösterilen grubun sosyal duruşu gerçek olsaydı, Otto Hermes kuryelerine insana yakışır bir ücret ödemesini göz açıp kapanıncaya kadar sağlar ve bunun için muhtemelen bir telefon görüşmesinden başka bir şeye ihtiyaç duymazdı.
Sayfa 217Kitabı okudu
Neo-liberaller gerçekten sık sık dile getirdikleri gibi; serbest piyasanın az gelişmişliği ortadan kaldırdığına inanıyor mu yoksa tüm iddia ve teorilerini ölçüsüz doymazlıklarını sürdürebilmek; ama aynı zamanda hayırseverlik motiflerine sarılabilmek amacıyla mı öne sürüyorlar? diye soruyor Naomi Klein Die Schock-Strategie: Der Aufstieg des Katastrophen-kapitalismus isimli kitabında. Retorik bir soru. Çünkü sosyal sigorta zorunluluğunun ortadan kaldırılması, sermayenin ve Alman ihracat endüstrisinin global piyasalardaki rekabet gücünün hizmetinde gerçekleştirildi. Sonuç: Bir tarafta sesini çıkaramayacak kadar çökmüş, yıpranmış ve korku dolu devasa bir yedek işçi ordusu, öbür tarafta yukarıya yaltaklanan ve aşağıya tekmeler savuran özgüvensiz bir orta sınıf. Bu ikisinin üstünde ise, adil bir ücret ve makul bir vergi ödemeye razı olmadığını gözlerden kaçırmak üzere zengin ile yoksul arasındaki derin uçurumu ''sosyal sorumluluk'' masalıyla doldurmak niyetinde olan güçler..
Sayfa 218Kitabı okudu
Neyse ki önümüzdeki günlerde yalnızca vizyon sahibi uzmanlar ve vicdanlı kapitalizm için angaje olan girişimciler konuşacak. Çünkü vicdanlı kapitalizm sosyal girişimcilik anlamına geliyor. ''Social Entrepreneurship'' sayesinde yoksulluk gibi sosyal sorunlar siyaset tarafından değil şirketler tarafından çözülecek.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
''umarım tüm alacaklıların her zaman adresine sahip olur!'' Bir Yahudi Bedduası
Sayfa 278Kitabı okudu
''Grameen Bank ve tüm dünyadaki taraftarları insanların kendi etraflarındaki duvarlarını yıkmak üzere ihtiyaç duydukları irade ve gücü toparlamasına yardımcı oluyor.'' Bu gösterişli kelimelerin arkasında aslında günümüzde neo-liberalizmin temel ilkesi haline gelen ''Her koyun kendi bacağından asılır'' bilgeliğinden başka hiçbir şey yok. Yunus yoksullara yakın durduğu izlenimini uyandırıyor. Ayaklarının dibinde açlıktan ölenlerden ve görmeye dayanamadığı acılardan bahsetmeyi seviyor. Yunus aslında bir kuyumcunun oğlu, üst-orta sınıfa mensup ve ABD'de ekonomi öğrenimi görmüş. Ekonomik açıdan rantabl kalkınma yardımına, yoksulluğa baktığı gibi Batı gözüyle bakıyor. Batılı seçkinlerin davranış biçimini iyi bildiği için, Batılı seçkinler onu ciddiye alıyor.
Sayfa 224Kitabı okudu
Orta yaşlarda ve alternatif görünümlü kadınlar, bilgilendirme stantlarının önünde duruyor ve bilgiye susamış, öz güvenli hareketlerle bilgi broşürlerini bez torbalarına tıkıştırıyor. Pek çok gencin boynunda, üstünde ''Yenilikçi çözümlere açığım'' gibi şeyler yazılı isim kartları asılı. Masaların arkasında takım elbiseli erkekler duruyor ve en dinamik gülümsemeleri eşliğinde çok meşgul oldukları izlenimi uyandıran el kol hareketleri yapıyor. Yeni işadamları jenerasyonunun sosyal düşüncelere sahip olduğu efsanesini güçlendirmeye yönelik davranışlar bunlar. Yeni jenerasyon, heybetli meşe çalışma masalarının arkasında, gıcırdayan deri koltuklarda puro içerek oturup yüzlerinde şeytani bir gülümsemeyle bilançoları inceleyen güç düşkünü dedelerinden çok farklı.
Sayfa 225Kitabı okudu
Şişe suyu ticaretinin yıllık büyüme oranı yüzde 25. Dünya çapında şişe suyu için yılda 46,8 milyar avro harcanmakta, buna karşın tüm dünyada temiz musluk suyu sağlanması tahminen 23,3 milyar avro ile şişe suyu harcamalarının yarısından daha az miktarla elde edilebilir.
Sayfa 230Kitabı okudu
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.