evett arkadaşlar farkettim de filmi çıkan kitapların filmi kitap kadar aynı ve güzel olmuyor galiba bunun sebebi hiç bir yapılan film hayalgücümüzün yerini tutmuyor:) bana katılanlar yorum bıraksın lütfen katılmayanlarda tabii:):)
Ya bazen içimde nedensiz bir özlem oluşuyor ve gerçekten var olup olmadığını bile bilmediğim o kişiyi o kadar çok özlüyorum ki... Bana katılanlar rica etsem yorum yapar mısınız?
Reklam
Düşüncelerine katılanlar da, katılmayanlar da beğenenler de, beğenmeyenler de etrafında birleştiler ve bu eserin dünya çapında bir şaheser olduğunu açıkladılar!. Buna olay diyorum, çünkü bu yeni zaferi, edebi bir inkılaptır!. Estetik dünyasında, bir düzen değişikliğidir!. Bugüne kadar hiçbir zaman böyle bir başarıya tanık olmadım!. Yeni bir dilin, yeni bir edebi düşüncenin taç giyme töreni yapıldı!. Birbirlerine bağlanan bütün bu olaylar adını en ücra köşelere kadar duyurdu!. Bunu izleyen yıllar içinde en güzel eserleri birbirini kovalamaya, gün geçtikçe büyümeye başladı!.
Sayfa 10
Ben eski 1k yı özledim değişiklikleri severim ama Web Sayfaları ve kitaplarla ilgili olmadığı müddetçe.Bana katılanlar???geri dönsekk
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabı bir kez daha ama bu sefer elimde defter kalemle okumam gerekiyor. Hatta sanırım gerektiğinde arama yapabilmek, sözü geçen olayların ayrıntılarını öğrenebilmek için internet başında okumalıyım. Konstantiniyye Oteli'nin açılış davetine katılanlar etrafında gezinen bir kitap. Davet sahiplerini (yani aslında otelin sahipleri), onların sağ kolu Zehra'yı, Zehra'nın sevgilisi Emre'yi tanıyoruz başta. Ardından açılış gecesinde yer alan kimseler geliyor. Her kesimden (tabii zengin çoğu) davetli; hakim, psikiyatr, gazeteci, iş adamı, ihaleler kralı, müteahhit, "imparator"... Onlara servis yapan garsonlar, otelin güvenlik görevlisinin de hikayelerini okuyoruz. Araya ölüler de giriyor. Çok fazla karakter, çok fazla hikaye. Ama asla Elif Şafak'ın Baba ve Piç kitabında hissettiğim bulantı ve dahi bunaltıyı hissetmedim. Hikayelerin çoğu birbirinden bağımsız ve hepsi de çok sürükleyici. Tarihe dair, Edebiyata dair çok şey var. Ama ders verir gibi değil; "Benim dediklerim doğrudur! Ben en iyisini bilirim" gibi değil. Zülfü Livaneli resmen "Eğer ilgini çektiyse bir araştır" deyip, bir de göz kırpmış. Ben çok beğendim. Tavsiye ederim.
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,5bin okunma
440 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Distopik roman olarak karşımıza çıkıyor "Tutsak Güneş" ama gayet gerçek, en azından ülkemde her sayfası yaşandı ve hala yaşanıyor. Belki de bu yüzden bir çırpıda bitiyor kitap. Hele de yaşananlara duyarlı iseniz dün, bugün yaşadığınız her hadiseyi ve hatta yarın yaşayacaklarınızı da okumak mümkün. Trajik bir gülümseme ile okudum sonuna kadar "evet yaaaa" diye diye. Ayşe Kulin benim mesafeli durduğum (kendisine yetmez ama... durumundan dolayı kızgın olduğumu ifade etmeden geçemeyeceğim) ama ara sıra elime aldığımda sıkılmadan çarpıcı cümleler okuduğum yazarlardan. "Yetmez ama..." penceresinden bakmak gerekiyor sanki bu romana biraz. Sanırım en çok hayal kırıklığı yaşayan kesim onlar bugünkü Türkiye'de ve sanki bu kırgınlık, kızgınlık romanın her cümlesine işlemiş. Oldukça sert, dolaysız, direkt eleştiriler var romandaki Ramanis Cumhuriyeti yönetenlerine. Kadın karakterler tamamen ele geçirmiş romanı ve çok da iyi olmuş, daha cesur olmuş roman. En çok dikkati çeken ise "cenaze seremonisi" kısmı sanırım romanın, değerli Saylan için kocaman bir saygı duruşu. İzleyenler, katılanlar hatırlayacaklardır Sn. Saylan'nın törenini. Bilmeyenler ise burada okuyabilir. (Işıklar içinde uyusun...) Güzel bir distopik "Türkiye" romanı...
Tutsak Güneş
Tutsak GüneşAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20155,2bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.