Umudun ve aşkın dışında, insana dair her şeyi okumak istiyorsanız, “Gecenin Sonuna Yolculuk” aradığınız kitap olabilir. Kitap yazılmış olalı 85 yıl olmuş. Ama bileseniz ki, kitap değerinden fazla bir şey kaybetmedi, çünkü insanın sadece kabuğu değişti. Kabuğun içindeki tüm çürümüşlük olduğu gibi duruyor. Kitabın yazarı Louise Ferdinand Celine’in
; Dr. Catherine Cordell Savannah'da seri cinayetler işleyen bir katilin saldırısına uğramış ve saldırgandan onu silahla vurarak kurtulmayı başarmıştır. Yaşadığı bu kötü olaydan sonra uzun süre kendini toparlayamayan Catherine sonrasında Boston'a taşınır.
Başarılı bir iş hayatıyla birlikte yavaş yavaş kendi özel hayatını da düzene sokmaya başlayan Dr. Cordell 'in kabusu peşini bırakmayacaktır.
Boston da işlenen korkunç cinayetler Dedektif Moore ve Rizzoli tarafından araştırılırken, dedektifler, bu cinayetlerin bir şekilde Savannah' ta işlenen cinayetlerle ve Dr. Cordell ile bağlantısı olduğunu keşfederler.
Tecavüze uğramış kadınları özellikle seçen bu kadınlara uzun süre işkence ettikten sonra rahimlerini alarak öldüren bu cani katile gazeteler Cerrah ismini takarlar.
Planlı ve kanlı katil Cerrah başka insaların bedenlerine zarar vermekten haz duyan bir pikerist. Kitabın bundan sonrasını anlatmıyorum, okumak isteyen arkadaşlar için.
Tess Gerritsen okumayı seven bir okur olarak ben kitabı çok beğendim. Türü sevenlere tavsiye ederim.
6-12 yaşlarında ki çocukların atom savaşı sırasında güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu çocuklar mercan adasına düşüyor ve hikaye böyle başlıyor . İlk olarak Ralph ve ismini hiçbir zaman öğrenemediğimiz Domuzcuk karşılasiyo kumsalda bir deniz kabuğu bulup öttürünce ağaçların arasında onlarla aynı
İtalyan yazarın Türkçe'ye çevrilmiş ilk eseri...
Çevrisi hatalarla dolu. Eserin kurgusu ilginç olsa da tekrarlanan cümle o kadar fazla ki, okura kurguya kapılma olanağını vermiyor...
Kitabın konusu ise;
Seatle'de kaçırılan üç çocuktan sağ kalan iki çocuktan biri olan James Sinclair, eşi ve iki çocuğu ile birlikte yaşadığı; yirmi beş yıl sonra en güvenli yer olan evlerinde, hunharca katledilirler. Kaçırılan diğer çocuk John Cameron ise ilk şüpheliler arasındadır. Öldürülen çocuğun abisi Nathan Quinn ise onun suçsuzluğunu kanıtlamak için dedektif Alice Madison ile işbirliği yapmaya karar verir. Aldığı bir zarftan çıkan tarih ile olayların seyri yirmi beş yıl öncesini işaret etse de Nathan buna bir anlam veremez. Yapılan araştırmalar sonuçsuz kaldıkça Alice Madison, Nathan'ın kendisinden sakladığı bir şeylerin olduğundan şüphelenmeye başlar...
Basının olaylara yaklaşımı ve John Cameron'un sırlarla dolu hayatına dair bir bilgi elde edemedikçe Alice Madison ailenin katledildiği evde katilin mutlaka bir DNA veya bir ipucu bıraktığına emin olmakla beraber, araştırmaların sonuçsuz kalması ile en başa dönüyor ve neyi gözden kaçırdığına dair endişelerinin artmasına engel olamıyor, küçücük bir bilgi için neleri göze alacağının muhasebesini yapmaktan çekinmiyordu...
Tüm cinayet masası dedektifleri bu olayla ilgilenirken, Madison ve ortağı Brown'un yaşadıkları bir olay ile bakış açıları değişecek, özellikle Madison'un karar vermesini zorlayacak olaylar zincirine kapılmasına sebep olacaktı...
Kahramanımız reşit olduğu ve hayatı için önemli kararlar vermesi gereken bu dönemde ebeveynleri ölmüş ve kahramanımıza yüklüce bir servet bırakıyor. Bunun sonrasında kahramanımız için bir meslek sahibi olmak, para kazanmak gibi şeyler önemini yitiriyor. Bir burjuva olarak sanat galeri dolaşıyor, iyi kitaplar okuyor, her zaman şık giyiniyor, güzel
·
Not rated
#SebastianFitzek
#Paket 320 sy
#PegasusYayınları
Bir alkolik , kadehinden ilk yudumunu aldığında yaptığı şeyin nasıl bilincindeyse , Emma da paket ipini çözerken ne yaptığının farkındaydı.
Ruhsal hastalıklardaki sorun, kendi kendinize teşhis koyamamanızdı.
Beyninizi kendi beyninizle anlamaya çalışmak, tek kollu bir cerrahın kendi elini
