Bu söze katılmamak elde mi
❝Edinilen tecrübeye göre, devlet üniversitelerinde, kötü filozofları desteklemek alışkanlığı kadar, büyük filozofların gelişme yolunu tıkayan şey yoktur. Hiçbir devlet, Eflatun ve Schopenhauer gibileri desteklemeyi göze alamaz. Devlet daima korkar onlardan.❞
Katılmamak elde değil
Kötü bilinmektense, iyisi mi, kötü ol, Zaten lekeliyorlar kötü değilsen bile; .. Zaaflarıma bakıp- onlar benden beterken- Niye kötülüyorlar bence iyi olanı? Hayır, ben neysem oyum. ..
Reklam
Luna'ya Katılmamak Elde Değil Ne Yazık Ki
"... Hagrid okuldan ayrılmış olamaz, değil mi?" Luna, "Bence gitmesi hiç de fena olmaz," dedi. "Pek de iyi bir öğretmen değildi zaten, değil mi?" "Hayır, iyi öğretmendi!" dediler Harry, Ron ve Ginny öfkeyle. Harry gözlerinden ateşler saçarak Hermione'ye baktı. Hermione boğazını temizledi ve hemen, "Şey... evet... çok iyidir," dedi. Luna, hiç de etkilenmiş görünmeden, "Eh, biz Ravenclaw'lar onun şaka gibi bir şey olduğunu düşünüyoruz," dedi.
Köşeye her sıkıştığımızda ''demokrasi'' istiyoruz deriz ancak ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. Kimi demokrasiden eşitliği kastediyor, kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük getirmek için savaş sebebi bile olabiliyor. İsteğimiz ne olursa olsun, aynı zamanda sistemin garantörü köleler de yine biz oluyoruz. ''Kölelik mi kaldı yahu?'' demeyin, Bukowski'ye kulak verin: ''Kölelik kaldırılmadı, sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde değiştirildi...'' Katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi biraz da. Materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. Halinden gayet mutlu, şikâyet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Sayfa 140 - Destek Yayınları
Şikayetim Var
Demokrasi artık dünyada çoğunluğun faşizmi olarak kendini gösteriyor daha çok. Kurtarıcı söylem ise “ halk böyle istedi“ oluyor. “La democratie nest pas la loi des majorites, c'est le respect des minorites " yani "Demokrasi çoğunluğun kanunun değil, azınlığın saygısıdır. " demiş Albert Camus halbuki. Köşeye her sıkıştığımızda" Demokrasi" istiyoruz deriz. ancak, ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. kimi demokrasiden eşitliği kastediyor. kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. istediğimiz ne olursa olsun aynı zamanda sistemin garantörü kölelerde yine biz oluyoruz. "kölelik mi kaldı yahu?" demeyin. Bukowski'ye kulak verin : "Kölelik kaldırılmadı, Sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi." katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi. biraz da materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. halinden gayet mutlu şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Köşeye her sıkıştığımızda ''demokrasi'' istiyoruz deriz ancak ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. Kimi demokrasiden eşitliği kastediyor, kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. İsteğimiz ne olursa olsun, aynı zamanda sistemin garantörü köleler de yine biz oluyoruz. ''Kölelik mi kaldı yahu?'' demeyin, Bukowski'ye kulak verin. ''Kölelik kaldırılmadı, sadece bütün renkleri kapsayacak şekilde genişletildi.'' Katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi biraz da. Metaryalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. Halinden gayet memnun, şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Sayfa 140 - DESTEK YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Şikayetim Var!
Demokrasi artık dünyada çoğunluğun faşizmi olarak kendini gösteriyor daha çok. Kurtarıcı söylem ise “ halk böyle istedi“ oluyor. “La democratie nest pas la loi des majorites, c'est le respect des minorites " yani "Demokrasi çoğunluğun kanunun değil, azınlığın saygısıdır. " demiş Albert Camus halbuki. Köşeye her sıkıştığımızda" Demokrasi" istiyoruz deriz. ancak, ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. kimi demokrasiden eşitliği kastediyor. kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. istediğimiz ne olursa olsun aynı zamanda sistemin garantörü kölelerde yine biz oluyoruz. "kölelik mi kaldı yahu?" demeyin. Bukowski'ye kulak verin : "Kölelik kaldırılmadı, Sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi." katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi. biraz da materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. halinden gayet mutlu şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Sayfa 140 - DestekKitabı okudu
Katılmamak Elde mi?
“Seyahat etmek benim gençliğimden, hatta ta çocukluğumdan beri heyecanlandığım bir uğraştır.”
Sayfa 9 - Kronik KitapKitabı okudu
Katılmamak Elde mi?
Dürüstlük, başkalarına verebileceğimiz bir armağandır; aynı zamanda bir güç kaynağı ve yalınlık aracıdır.
Reklam
Katılmamak elde degil.
“Biliyor musunuz,” diye ekledi, “Bay Butler’a acıyorum. Doğru dürüst harcayamayacağı otuz bin dolar kazanmak için hayatını boşa harcamış. Niye mi, çünkü artık otuz bin dolar nakit verse bile çocukken on sente alabileceği şeyleri alamaz, mesela şeker, fıstık veya tiyatroda en üst balkondan bir bilet.”
Buna katılmamak elde mi?
Cinayet veya ensestten kaçınan ama hırslarının, saldırgan dürtülerinin veya cinsel ihtiraslarının doyumundan kendilerini yoksun bırakmayan ve diğer insanları karşılığında ceza görmedikleri sürece yalan, hile ve iftirayla incitmekte bir an bile tereddüt etmeyen sayısız uygar insan vardır.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.