Yazarların ilk kitaplarını okumayı seviyorum. Bazen çok amatör bazen çok güzel oluyorlar. Ve yeni bir yazar keşfetmiş olmak da büyük mutluluk. Bu romanda aşk, gerilim ve dram hepsi bir arada. İnsana dair ne varsa bu romanda büyük ustalıkla bir araya getirilmiş. Herşeye rağmen sevgi ve umudun, inanç ve dostluğun harmanlanması ortaya eşine az rastlanır bi hikaye çıkarmış. Nastya yaşadığı faciadan sonra susmayı seçen, yalnızlıklarda kaybolmuş en büyük hayalini yitirmiş umutsuz genç bir kız. Josh tüm ailesini teker teker kaybetmiş sevmekten korkup yalnızlığı seçmiş bir adam. Çok sevilmek bir lanet midir? Ne zaman gerçekten “her şey biter?” Umut bittiğinde mi? Herşeye rağmen ruhlar kurtulabilir mi? Sevmekten korkan yalnız bir adam, sessizliği seçmiş bir kadına “günışığım” dediğinde düzelir mi herşey? Bence bu romanı okumalısınız. Çünkü bu roman herşey bitti demek için çok erken diyen umut dolu insanların sıradışı hikayesi.
I'm not sure how long we sit in Josh's truck, holding hands, surrounded by darkness and unspoken regrets. But it's long enough to know that there are no stories or secrets in the world worth holding onto more than his hand.
Başına gelen korkunç bir olaydan sonra her şeye sessizleşmiş bir kız Nastya ve hayatındaki herkesi birer birer kaybetmiş olan Josh' un hikayesini okuyoruz.
İki üzgün, mutsuz ve umutsuz genci okuyoruz. On yedi yaşındaki herhangi birinin çektiğinden daha fazla acı çeken bu ikili birbirlerini buluyor ve roman başlıyor.
Ben yazarın kalemini, karakterleri işleyişini çok sevdim.
Yavaş yavaş gelişen bir sevgiyi ve bu sevginin iyileştirdiği iki genci okuduk.
İyi okumalar herkese.
Bazı kitaplar hafızanızda canlı bir şekilde yer edinirler, bu kitapta onlardan biri benim için. Okurken kafamda oluşan film akışını hala çok net hatırlıyorum. Nasıl etkilenmişsem artık:))
Yaşadıkları yüzünden etraflarını dikenli tellerle örmüş, hayattan kopmuş iki gencin, birbirlerinin hayatına dokunmaya çalışmalarını anlatarak, her çeşitten duyguyla kalbinize ısrarla girmeyi başaran bir kitap.
Başından sonuna kadar tamda hayat gibi, içinde herşeyin olduğu bir kitap ben çok çok beğenmiştim.
Okuyalı bayağı oldu. O kadar etkilenmiştim ki bunu tekrar okuyacağım ve bu incelemeyi o zaman güncellicem. Şunu söyleyebilirim ki son cümle beni kalbimden vurmuştu.