Kur-tul-mak-MIŞ!
Pınar Kür'den okuduğum ilk kitap, Asılacak Kadın. İlk baskısını 1979 yılında yapan kitabın Can Yayınlarından çıkan 22. baskısını okudum. Yakın arkadaş tavsiyesi, ismin çarpıcılığı ve bir zamanlar yasaklanmış bir kitap olması bu kitabı okumam için yeterli sebeplerdi. Zaten kendimce yeni yazarlar tanımak, kadın yazarlar tanımak ve
Yaşadığı yıllarda(MÖ ilk 100) Roma`nın en etkin hatiplerinden biri olan ve hitabet gücü ile önüne çokça kapı açan Cicero ölümünden bir yıl önce "Yaşlılık Üzerine" yi yazdığında 62 yaşındaydı. Bu eserinde ise konuşmacı olarak seçtiği, kendisinden 100 yıl kadar önce yaşayan ünlü Romalı devlet adamı bilge Marcus Porcius Cato ise 85 yaşında
“senin neyine katlanılmaz ki? F”
Demiş Kafka Milena’ya. Milenasına... Çok sevmiş Kafka. Çok. Hastalığına rağmen çok sevmiş ve -sanırım aramızdaki en büyük fark- umutluymuş Kafka. Hastalığına rağmen umutluymuş.
Aralarındaki mektup diline pek aşina olamasam da günlerimi onların sevdasıyla geçirmek güzel oldu. Kafka’nın ve Milena’nın edebi hayatını, düşüncelerini okumak ise işin en güzel kısmıydı. Kafka... güzel sevmişsin. Biz de seni çok sevdik. Mutlu kal. (Tabii ki de okumanızı önererek yazıyı sonlandırıyorum.)
Franz Kafka (1883 - 1917)
3 Temmuz 1883 yılında doğan Franz Kafka, Praglı bir yahudiydi. Yahudi olduğu için Almanlar tarafından sevilmiyor ve Almanca konuştuğu içinse Çek'ler tarafından hor görülüyordu. İriyarı ve sağlıklı babası Hermann Kafka içinse, Kafka ancak bir böcekti. Tüm çocukluğu boyunca kendisini "hiçbir şey'' gibi hisseden
Demek ki hassas ve derin bir ruh benim gibi uzun seneler böyle edebiyat sayesinde şiir ve hülyayla beslenir de sonra bu kadar adi bir muhite düşerse tabii ve zoraki bir şekilde uyuşmazlık ortaya çıkıyor. Ve bu uyuşmazlık kadar ruhu harap eden başka bir şey olamaz. Dünyada muhitine yabancı olmak kadar katlanılmaz bir felaket yoktur sanırım.