Tıpla dolaylı şekilde alakam olsa da mesleğini icra eden kişi kadar zorluklarını kesinlikle anlayamam. Kelimelerin içini yaparak yaşayarak kendi deneyimlerimiz doğrultusunda doldurabiliyoruz, bunu bir kez daha anladım.
Toy, yeni mezun doktorun anılarını derlediği kitap malumat üzerine. Yazarın esas mesleği doktor, yaşantısına göre bu kitabı ortaya çıkarmıştır diye tahmin ediyorum. Tam da kritik dönemde mezun olmuş. 1915 yılı 1. Dünya savaşı ve Bolşevik devrimine yakın karmaşaya sürüklenmiş çatışmanın şiddetin ölümün eksik olmadığı ortamda bulunmuş. Ama kitabın arka fonunda 1. Dünya savaşından bahsetmeyip daha çok Bolşevik hareketiyle ilgili sahnelerin geçmesi tuhafıma gitmedi değil. Sanırım yazar cepheye uzak yerde ikame etmiş, büyükşehirlerde iç savaşın etkisi daha fazla olmuş. Kırsalda ikame edenlerde ise halkın kara cahilliği katlanılmaz boyutta, devrimin etkisi başlangıçta onlara çok bir etkisi olmamış. Ortam bu vaziyetteyken her insan tutunamaz doğal olarak. Tıpkı kitabın sonlarına doğru bahsi geçen morfinman doktor gibi.
Bu dönemi genç doktorun gözünden bakmak çok hoşuma gitti. Kasaba kör kara cahil, geleneklerinin katı kurallarına sahip halkla uğraşmak çok zor. Aynı dili konuşmanın hiçbir manası yok, yine halk anlayacağını anlıyor. Bu yüzden En çok hoşuma giden sahnelerden birisi de kasabada hurafelerden nema alan koca karıları genç doktorun azarlaması ve kovması :D. Müstehak bunlara!
Mini dizisi gibi bu kitapta su gibi hemen bitti. Okumanızı tavsiye ederim.