Ve katlediliyor kadınlar ve çocuklar rahat, kolay, çok.
ÖLÜYORLAR ORADA !!! Çocuklar, kadınlar, hastalar ve yaşlılar emperyalist zalimler tarafından katlediliyor.
Reklam
Ve insanlar katlediliyor : ağaçlardan ve danalardan daha rahat daha kolay daha çok.
Yine Bir gün Türkler Çölde katlediliyor...
Bütün gün arkamızda endişeyle çömelmiş olan Ermeniler ise şimdi kalkıp biçaklarını çekmişler ve ileri atlirken birbirlerine Türkçe uluyorlardı. Burası ile Kerek arasındaki derinlikleri, Hesa vadisini, kırık, sarp patikaları, çalılıkları, yolun darlıklarını ve çukurlarını düşündüm, Bu bir katliam olacaktı ve düşman için üzülüp ağlamam gerekirdi; ama savaşın öfkesi ve yorgunluğundan zihnim O korkunç yere inip geceyi onları kurtararak geçirmeyi umursamayacak kadar yorgundu. Verdiğim savaş kararıyla, alt yüz adamımızdan yirmi ya ya da da otuzunu öldürmüştüm ve yaralılar belki de bu sayinın üç katıydi. Bu bin kadar zavallı Türk'ün yok edilmesi savaşın sonucunu etkilemeyeceği için, Gücümüzün altıda biri sözlü bir zafere harcanmıştı. Sonunda iki dağ obüsü (Skoda topları, bizim için çok yararl), yirmi yedi makineli tüfek, iki yüz at ve katır, iki yüz elli esir ele geçirmistik. Adamların söylediğine gore sadece elli kişi bitkin bir halde demiryoluna geri dönebilmişti. Yoldaki Araplar onlara karşı ayaklanmış ve kaçarken onları alçakça vurmuşlar. Bizimkiler takibi çabucak braktılar, çünkü yorgun, bitkin ve açtılar, üstelik hava da bayağı soğuktu. Geri döndüğümüzde kar yağmaya başladı. Ancak çok geç ve son bir çabayla yaralı adamlarımızı içeri alabildik. Türk yarallar yerlerde yatıyordu ve ertesi gün hayatlarını kaybettiler...
Sayfa 221Kitabı okudu
"Bir sürü tay, yanlış muamele yüzünden korkutulup katlediliyor. Hâlbuki onlarla doğru insanların ilgilenmesi gerek."
Sayfa 71 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Yarım asırdır sırtımızda çirkin bir kambur taşıyoruz. Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz ise zayıf. Kamburun farkında olmayanlar milyonlarca. Yardımlaşma hissimiz güdükleşmiş. İslâm dünyasının her tarafında Müslümanlar mı katlediliyor, yoksa Mecusiler mi umurumuzda değil. Gafletin kuyusu içinde ilmimizin, ehliyetimizin, memuriyetimizin vasfına bakmadan üzerimize vazife olmayan mevzuların tartışmasına dalmışız. Maişet derdi ise baş meselemiz.
Reklam
Dünyanın gözü önünde vahşi bir sözde savaş devam ediyor. Günahsız insanlar, çocuklar, kadınlar katlediliyor. Kınama dışında kimsenin yaptığı bir şey yok.
Tarih 21 Mayıs 1864:Çerkez Soykırımı
✿✿✿ Akordeon tutan parmaklar bir anda çıldırıyor ve birbiri ardına notalar savruluyor meydan yerine. Sıra sıra dizili gençler düğünün tam göbeğinde raksa başlıyor. Koca cüsseleriyle parmaklarının üzerinde kâh koşuşturuyor, kâh iki arşın yükseğe sıçrıyorlardı. Düğün yerini seyrediyordum ufacık bir tepeden. Cezbeye gelen civanların naraları Nartlar'ı uyandırıyor ve imrendiriyordu. Alkışlarla ritim tutuyordum bu şölene. Derken nereden geldiğini kestiremediğim bir takvim yaprağı düşüyordu ayaklarımın dibine! O an dugün duruyor, kahkahalar feryatlara dönüşüyordu! Minik ayaklar can veriyordu gözlerimin önünde. Kadınlar hunharca katlediliyor, erler kahpe kurşunlarla şehit düşüyordu. Mescitler harabelere, evler kabirlere dönüyordu ansızın. Kurşunlar yağıyordu gecenin orta yerinde. Bense yerdeki takvimi alıp uzaklaşıyordum oradan. Bu dehşetin günlüğü duruyordu ellerimde! Sevgili Henâ, Takvimin üzerinde 21 Mayıs 1864 yazıyordu. ✿✿✿
Sevgilim, başlar önde, gözler alabildiğine açık, yanan şehirlerin kızıltısı, çiğnenen ekinler ve bitmez tükenmez ayak sesleri : gidiliyor. Ve insanlar katlediliyor : ağaçlardan ve danalardan daha rahat daha kolay daha çok. Sevgilim, bu ayak sesleri, bu katliâmda hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu, fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman...
Reklam
Hiç bir gerekçemiz yok!
İyimser olmamız için ''hiçbir gerekçemiz'' yok… Geleceğe umutla bakmamız için ''derin gerekçemiz'' var… Hiçbir kesinliğinde olumsuzlukla, derin umudun aynı sinede varlık buluyor olması nasıl bir şeydir ki hala ayakta durmamızı mümkün kılıyor? Bir yanda Hama suriyede , filistin gazze de müslüğman cografyada ve kan ağlıyor, tam 30 yıl önce olduğu gibi. Zalim bir diktatörlük kan kusmaya devam ediyor. Bir millet gözümüzün önünde katlediliyor. Tıpkı otuz yıl önce olduğu gibi… İktidar şehveti tüm masumiyeti imha etmeye yetiyor. Katledilenlerin kanı üzerinden birileri zar atıyor. Devletler oyununda bir coğrafyanın umudu, geleceği, dökülen kan üzerinden pazarlık masasına sürülüyor, pey akçesi olarak.
Sayfa 15 - Ertelenmiş Yüzleşmeler Hayat, Zihniyetler, Aidiyet ve Mahremiyete Dair Yazıla Akif Emre BÜYÜYENAYKitabı okuyor
Yarım asırdır sırtımızda çirkin bir kambur taşıyoruz. Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz ise zayıf, Kamburun farkında olmayanlar milyonlarca. Yardımlaşma hissimiz güdükleşmiş. İslâm dünyasının her tarafında Müslümanlar mı katlediliyor, yoksa Mecusiler mi umurumuzda değil. Gafletin kuyusu içinde ilmimizin, ehliyetimizin, memuriyetimizin vasfına bakmadan üzerimize vazife olmayan mevzuların tartışmasına dalmışız. Maişet derdi ise baş meseleniz..
Sayfa 133Kitabı okudu
Müslüman olarak içinde yaşadığımız rejim belimizi ikiye büküyor. Yarım asırdan fazla bir zamandır sırtımızda çirkin bir kambur taşıyoruz. Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz ise zayıf. Kamburun farkında olmayanlar milyonlarca. Yardımlaşma hissimiz güdükleşmiş. Afganistan'da, Suriye'de, Filipinler'de Müslümanlar mı katlediliyor, yoksa Mecusiler mi umurumuzda değil..
Avrupa'nın medeniyeti, Amerika'nın özgürlükçülüğü, Suudilerin ve Emirliklerin İslam hassasiyeti. Hepsi aslında var olmayıp bilgisayar başında yaratılmış karakterler. Fakat "Bu filmde hiçbir canlıya zarar verilmemiştir" diyemiyoruz. Bugün Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Irak'ta, Yemen'de, Afrika'da onbinlerce insan katlediliyor... Gözler önünde ihtişamla yükselen medeniyetleri tutan o ince ip göründüyse de sihirbaz pişkinliğe devam ediyor.
Resim