Dünya, ‘gönlünce bir hayat’ sürmek isteyen insanlarla dolu.
Dünya 'gönlünce bir hayat' sürmek isteyen insanlarla dolu.
Reklam
""Şirazlı Sadi'nin insanı nasıl tarif ettiğini not ettim defterime:"Yek katre-i hunest ve hezar endişe",yani " Bir damla kan ve bin endişe."İşte unutmayı başaramayan insanın trajedisi bu sözlerde gizliydi.Ömrünü endişeyle tamalamaya ve sürekli acı çekmeye mahkûm olan bir zavallı ruh.""
Sayfa 186Kitabı okudu
Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten "ne yapalım, kaderimiz böyle." deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
Sayfa 36 - Rönesans Yayınları
değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?
Sayfa 33 - Rönesans Yayınları
168 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
"Hikâyeci, romancı, halkbilimci, oyun yazarı, denemeci, araştırmacı, çevirmen ve ressam olan
Sadık Hidayet
Sadık Hidayet
İran’daki hayatı gerçekçi bir görüşle yansıtan eserlerinde yalın ve ustalıklı bir dille toplumun en çok ezilen insanlarının dramını anlatır. Kahramanları sıkıntı çekenler, köylüler, işçiler, öğretmenler ve kadınlardır. İnsan sevgisi belirgin
Sadık Hidayet - Hayat Baştan Sona Kıssadır
Sadık Hidayet - Hayat Baştan Sona KıssadırMeltem Bige Ulu · Destek Yayınları · 036 okunma
Reklam
Dikkat et, fakirliğin en büyüğü ahmaklık; zenginliğin en üstünü akıldır. Aklını iyi kullan! Ortaya düşme, sebepler olgunlaşmadan sonuca yürüme. Arada sırada bir müddet geriye çekil, kalbini dinle, kendi yaptıklarını aklın ile değerlendir. Pişman olacağın şeyi yapma."
Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
Çerçeveletip asmalık
Bil ki: Allah sana, bir sermâye-i ömür verdiği hâlde; sen o sermâyenin kısm-ı azamını (büyük bir kısmını) -hayât-ı bâkiyeye (ebedî hayâta) nisbeti , bir bahrin (denizin) bir katre (damla) serâba nisbeti gibi olan şu hayât-ı fâniyede (geçici hayatta) zâyi ettin. Eğer aklın varsa, elde kalan kısmının yarısını veya üçte birini veya lâekall (en azından) onda birisini, hayât-ı bâkiyeye sarf et! Yoksa, eyvahlar olsun diyeceğin bir zaman gelecek!
Türkiye'ye her geldiğimde de görüştüğümüz Nureddin Topçu Bey, birgün müslüman dünyasından şu şekilde dertlenmiş ve yakınmıştı: Sevgili Ali Ulvi Bey, benim söylemek istediklerimin hülâsası şudur. Yazdıklarım, yazacaklarım, söylediklerim ve söyleyeceklerimin hepsini sıkın, damlayan katre şu olur: Maalesef müslümanlar bugün, çalışmayı angarya biliyor. Her müslümanın gözü emekliye sevk edilmekte, tekaüde ayrılmakta... Emekliye ayrılmayı arzu eden, hayalini bu ufuklara seren kardeşlerimize sorduğunuzda, cevap ne olur? Yatacak; bastona dayanıp oturacak; camie giderse gidecek; yoksa oturduğu yerde eskiyecek, pörsüyecek, çürüyecek... Şu kanaatteyim ki, İlâhî ceza, bizi yerden yere vuruyor. Çalışmayı angarya bilen, fazladan bir şey gören uzvun, hayat hakkı yoktur. Eskir, pörsür, çiğnenir, atılır; posa olur; posa işe yaramaz, çöplüğe atarlar. Maalesef böyle bir hâlet-i rûhiye bizi esir etmiştir. Binaenaleyh, Allah'ım İslâm âlemine şu ruhu versin ki, müslümanlar çalışmayı bir ibadet bilsin... Sizler de mukaddes yerlerde, nur inen o beldelerde, Allah'ımızdan bunu dileyin... Ne zaman ki müslümanlar, çalışmayı bir ibadet bilir; kendi işini kendi becerir; o zaman esaret zincirlerini kırar...
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Bu lale yalnızca bir aşk değil, bir sır demekti. Bir ölüye hayat verecek, belki bir hayata ölüm getirecekti.
Sayfa 222Kitabı okudu
yirmi sekizinci kural
"Kader hayatımızın önden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten ne yapalım, kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir, ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatın hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin...~
Sayfa 36
480 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
İskender Pala okumak her zaman beni ayrı mekanlara, ayrı zamanlara götürmüş, ruhuma dinginlik vermiştir. Katre-i Matem'de de usta yazar yine beni yanıltmadı. Ustaca kurgulanmış bir gerçeklik. Tarih, polisiye, aksiyon, aşk hepsi bir arada. Kitaba geçmeden önce nasıl bir tevafuk yaşadığımdan bahsetmek istiyorum. Aldığım dersler arasında bu
Katre-i Matem
Katre-i Matemİskender Pala · Kapı Yayınları · 202222bin okunma
464 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.