Haksızlık nerede olursa olsun
Zulüm nereden gelirse gelsin
Barışla sevgiyle olmayacaksa
Ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga
Yankılan dağdan dağlara
Yankılan dağdan dağlara
Sami olmak ayıp değil, Ester olmak da. Hatta vatan uğruna ölmek de ayıp değil.
İnsanın akIı çoğaIdıkça can sıkıntısı artar, der Ateş Fedya Dostoyevski. Çoğu konuda olduğu gibi burda da yanılmamıştır. Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde bir şeylere sıkı sıkıya bağlanırız, diğer bir deyişle kafayı takarız. O konu üzerinde bir süre durduktan sonra nasıl olduğunu kendimizin de çözemediği biçimde uzaklaşmış halde buluruz
(Bu yazı, hikâyenin içeriğine dair detaylı bilgi içermektedir!)
“Elveda Issık Göl, bitmemiş türküm benim. Seni nasıl beraberimde götürmek isterdim bilemezsin.Mavi sularını, sarı topraklı sahillerini. Ama yapamam bunu.Nasıl sevdiğim kadını beraberimde götüremiyorsam, seni de götüremem.”
Cengiz Aytmatov’un "Selvi Boylum Al Yazmalım "
Ey gerçek sesimiz en büyük kavga
Umut iki midir, bir midir?
Düşman şaşkın mıdır, kör müdür?
Kurşun yediveren gül müdür?
Vurulan ölmüyor, bu nasıl vurma?
Haksızlık nerede olursa olsun
Zulüm nereden gelirse gelsin
Barışla sevgiyle olmayacaksa
Ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga
Yankılan dağdan dağlara
Yankılan dağdan dağlara