Her adımın biraz da sana kavuşmak içindi. Hakkıyla yaşar , hakkıyla davranırsam ve sadakatimle dolu bir yürekte sevip beklersem sana kavuruşurum diye inanmıştım.
Bazı insanlar süreçleri sever. Sonuçlar nasıl olursa olsun bir kayıptır onlar için. Mesela sevmeyi seven insanlar gibi. Onlar kavuşmak için sevmez.
Gördüğü zaman duyduğu heyecandır onları motive eden. Yada belirsizliğin getirdiği o ihtimaller cümbüşü cazip gelir böylelerine. En büyük hazlar bile ulaşıldıktan sonra değersizleşir onlar için. Böylelerini kendi haline bırakın.
Beni kendi halime bırakın.
(Eronimo)
İki oyundan oluşuyor. Hekim Uçtu’da diğer Moliere kitaplarındaki gibi kavuşmaya çalışan iki sevgili ve adından da tahmin edileceği gibi sahte bir hekimin yardımıyla kavuşmak için oynanan bir oyun var. İkinci oyun Soytarının Kıskançlığı’nı daha çok beğendim, daha komikti. Karısının kendisini aldattığını düşünen Soytarı doktora danışır ve doktor susmamak üzere konuşmaya başlar, bir yandan da çok konuşmanın zararlarından bahseder. Bu konuşmayla komik olan bir oyundu. Eğlenerek okuduğum ve sevdiğim bir kitap oldu.
Koca ormanda tek başına kalan Bürebay, hayvanların tutumuna çok üzülüp hepsine düşman oldu; ama yine de eski sesine kavuşmak ümidi ile her gece Ay kızı için yüksek tepelerde yürekleri titreten, duyanların kanını donduran özlem dolu sesi ile ulumaya devam etti.
“Meşelerden üzü beri
Ne yürüyür bu yalquzaq?
Gören kimi deyib gelir?
Senden uzaq!.. Menden uzaq!..
Göye üz tutub uluyur,
Ay qorxudan çıxa bilmir.
Ulduzlar diksinir göyde,
Gözlerine baxa bilmir.”
Şemistan Elizamanlı
Ceza,en büyük ceza,kavuşmak imkanı varken,armağana kavuşmamaktır,kavuşamamaktır.Kısırlık,yemişe duramama,sarkan salkımlara uzanamama,kaynak başında süssüz kalma:ceza bulur ve bu cezalar,maddî,dış cezalardan çok daha ağırdır hissedenler için.