Ölümden korkanlar âşık olmayanlardır.
Onlar ömürlerinin uzaması için mühlet isterlerken âşıklar bir an önce ölümle O'na kavuşmak dilerler.
Çünkü âşıklar ölmez.
Onların mezarı âriflerin gönülleridir...
Mevlana Celaleddin-i Rumî...
"Kadınlar, birini ya da onun güzelliğini değil, bizatihi aşkın özünü yaşamak isterler. Bunun için de evvela acıyı kavramak icap eder. Aşk, acının ateşinde göverir. Kadınlar bunu iyi bilirler. Erkekler ise aşkın anatomisi ile ilgilenmezler. Onlar için önemli olan güzellik ve hazdır. Aşk ise bu ikisine kavuşmak için yürünen bezdirici yoldan başka bir şey değildir. Hülasa, aşkın özüne ulaşmak akıllarına bile gelmez. Zira bunun için asgari düzeyde zeka ve cesaret gerekir."
*Ödeyerek Kavuşmak*
“Vazgeç ki bulasın. Neyi arzu ediyorsan, ona kavuşmak için ondan vazgeçmen gerekiyor; varlık için yokluğu kabullenmen, elde etmek için elindekileri rızan ile vermen gerekiyor. Diyeti var her şeyin, istiyorsan ödemek zorundasın; neye kavuşacaksan, vazgeçerek ödüyorsun..."
Eğer sen gerçekten benim babamsan, kılıcını oğlunun kanıyla kirletmiş oldun. Ve bunu sırf inatçılığından yaptın. Yüreğini sevgiye döndürmeye çalıştım, sana yalvardım, çünkü sende annemden izler bulacağımı sandım. Ama yüreğine boşu boşuna seslenmişim; şimdiyse birbirimize kavuşmak için artık çok geç...
Özdemir Asaf'in dedigi gibi...
"Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin."
Sevginin belki de gerçek anlamı imkansızlıktır.
Bu anlamı bile bile yola çıkmalı insan.Çünkü birine kavuşmak umuduyla yalnızca sevilmez. Ona dair bütün
imkansızlığı da beraberinde göze alıp öyle sevebilmeli
insan.Hem sevginin yarasi olmuş olmasaydı, manası hiç bu kadar derin olur muydu?Leyla'lar, Asli'lar, Kerem'ler, Menun'lar ve daha örnek sayabileceğim onlarca insan olmuş olmasa, aşkın bu denli büyük ve uğrunda bir çok şeyi göze alabilecek kadar cesur olduğunu belki de hiç bir zaman idrak edemeyecektik.Zira sevgi, cesur olmayı gerektirir. Dahası çaba...Ama bazen de ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Sonra mı?İmkansızlığı sevmeyi öğreniyorsun.Kalbinde derin bir yara ile yaşamayı...
Cânân için cân taşıyanların her şeyleri cânândır. Onları sevgiliye kavuşmak teselli etmez; sevgili olmak paklar ancak. Biri yâre kavuşmak ister; diğeri yâr olmak.