Orta Çağ'da halkın toplum içindeki yeri, çocuğun aile içindeki konumuna benziyordu. Cahilliği ,ahlâkî ve entelektüel geriliği nedeniyle buna çocukluk çağı da denebilir. Bu çağ acımasızdır.
Onları seviyor , okşuyor, anlıyor, onlarla konuşuyordu. Bununla birlikte onu sağır eden yine bu çanlardı ama anneler çocukları arasında sıklıkla kendilerine en fazla acı çektireni sever.
Yüzünde ölülerin yüzünde görülen bu dünyaya ait olandan öte dünyaya ait olana geçişin aynısı vardı ama ölülerde veda söz konusuydu, burada ise kavuşma.